17.6.13

İNSANI DEĞİŞTİREN VE DERİNLEŞTİREN İKSİR: İMAN



Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu

Rabbimin selamı, rahmeti ve bereketi siz değerli misafirlerimin üzerine olsun..

  Kardeşlerim, buluşma noktamız olan bu mekanımızda nasıl Rabbimize daha iyi bir kul olabiliriz ve nasıl onun rızasını daha iyi kazanabiliriz düşüncesi ve gayesi ile bilgilerimizi tazelemeye ve bu bilgilerimize yeni bilgiler eklemeye çalışıyoruz. Bilgilerimizi tazelerken ve yeni bilgiler öğrenirkenki amacımız ise bu bilgiler sayesinde imanımızı arttırmak, kuru ve ezberden ibaret olan dini hayatımıza ruh katmaktır. Kulluğumuza ve ibadetlerimize bu ruhu katacak, hayat verecek, adeta yeniden diriltecek olan tek şey ise imandır.

   Günümüzde biz müslümanların müptela olduğu en büyük ve tehlikeli durum imani meseleleri kuru sözlerden, bilinip ezberlenen kurallardan ibaret görüp bunları kalplerimize ve hayatlarımıza indirgemeyişimizdir. Fıkhi meselelere gelince Kur’an ve sünnette bahsedilmeyen bir çok konuda dahi kılı kırk yararcasına fetvalar veren ilim ehli itikadi ve imani meseleleri ise halledilip rafa kaldırılmış bir mesele olarak görmelerinden dolayı bu ümmet bu duruma gelmiştir. İslami isimler taşıyan, kimliğinde müslüman yazan, ismi ve kimliği dışında islamla hiçbir alakası olmayan içi bomboş yığınlar..

    Değerli kardeşlerim, Rabbimiz bizden kendisine ve kendisinin belirlediği birçok konuya iman etmemizi istemiş, nasıl iman edeceğimizide her konuda olduğu gibi gerek ayetleri ile gerekse Resulünün sünneti ile açıklamıştır. İlk müslümanlar olan sahabelerde bu esaslar üzerine iman etmiş, Rablerinin emir ve nehiylerini bu esaslar üzerine kabul edip yaşamışlardır. Bunun sonucu olarak “İnsanlık tarihinin en saadetli asrı” olarak bilinen Asr-ı Saadeti temin etmişlerdir.


  O Saadetli asrı ve o asrın oluşmasını sağlayan o günün müslümanlarının hayatlarını incelediğimizde nasıl muhteşem bir imana, bu iman sayesinde her türlü zorluğa göğüs gerebilecek bir güce ve her türlü fedakarlığı yapabilecek bir gayrete sahibi olduklarını rahatlıkla görüyor ve onlara hayran kalıyoruz. Çoğu zaman onların hayatlarını ütopya olarak değerlendiriyor ve asla onlar gibi olamayacağımızı düşünüyoruz. Halbuki onlarda bizim gibi etten kemikten müteşekkil insanlardı. Hatta bir çoğu İslamın nuruyla tanışmadan önce cahiliyyenin karanlığından nasibini fazlasıyle almıştı . Ama onlar öyle bir iman ettilerki, çocukları diri diri gömen bir cahiliyye insanından karıncayı incitmekten korkan bir insan karakteri ortaya çıktı.

   Kadınları yaşamaya değer varlıklar olarak görmeyen bir anlayışdan, annesinin rızası olmadan adım atmayan bir insan şahsiyeti oluştu.

   Faizin, tekelciliğin alasını yapıp para üzerinden para kazanan bir toplumdan herşeyini gönül rahatlığı içinde müslüman kardeşi ile paylaşan bir anlayışa sahip insan karakteri gündeme geldi.

   Köle iken, ezilmişken, toplumun hor ve hakir görülen en zayıf insanlarıyken, çok değerli, izzetli, saygı ve sevgi gösterilen ve insanların efendisi konumuna yücelen bu insanlar..  Bütün bunlara sizce nasıl ulaştı? Nasıl bu denli değişti? Onları böylesine değiştiren iksir neydi? Neydi yaşadıkları dönemi “saadetli asır” diye adlandırılmasına sebep olan bu şey? Onların sahip olupda bizim mahrum olduğumuz bu şey ne?

   Kardeşlerim, Onları bu denli değiştiren, en adaletli, en itaatkar, en dürüst, en ahlaklı ve en değerli insanlar yapan, insan olmanın doruk noktasını yaşatan tek şey “iman”dır. Onlar öyle bir iman ettilerki, hiçbir zaman eşine rastlanmayan bir tarih yazdılar. Cennetle müjdelendiler. Daha dünyada iken “Rableri onlardan razı olmuş, onlar da Rablerinden razı olmuşlardır” (Beyyine, 8) müjdesine mazhar oldular.  

   Onların hayatı kesinlikle ütopya değil kardeşlerim. Onların iman ettiği gibi iman eden, onların iman esaslarını benimseyen, imani konularda onlar gibi itaat eden her müslüman için onlar gibi olabilmek mümkün. Onlar gibi insanlığın efendisi olmak ve Rabbimizin rızasını kazanabilmek mümkün. Onlar gibi iman edip onlar gibi müjdelere nail olmak istiyorsak iman ve ibadet hususlarında onlara tabii olup, onların konuştuğu yerlerde konuşup, sustukları noktalarda da susup onların itaat ettiği gibi itaat etmemiz gerekmektedir. Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır:

“Her kim, kendisi için doğru yol apaçık belli olduktan sonra,  Peygambere muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan başka bir yola tâbi olursa, onu girdiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir yerdir.” (Nisa, 115)

  Ayette “müminlerin yolundan başka bir yola saparsa” sözünden kastın sahabeler olduğu apaçıktır. Çünkü o gün sahabe topluluğundan başka bir mümin topluluk yoktu.

    Bu serinin devamında onlar nasıl iman etti?  İmanlarını hangi esaslar üzerine inşa etti ve nasıl itaat ettiler? Bunların cevaplarını bulmaya çalışacağız. Çünkü geçen yazımızda da bahsettiğimiz gibi Allah subhanehu ve teala hepimizin ilk asır müslümanları gibi iman etmesini emretmektedir. Hidayeti arayanlar ve buna nail olmak isteyenler için bunu bir ön şart olarak belirlemektedir.

Allah Subhanehu ve teala şöyle buyurmaktadır:

"Eğer onlar sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, şüphesiz  hidayete  ererler.  Yok,   eğer yüz  çevirirlerse,   onlar,   muhakkak, düşmanlık içindedirler. (Ey Muhammed) Allah, onlara karşı sana yeter. O, hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir." (Bakara, 137)

   Allah subhanehu ve tealanın bu ayetinde “sizin iman ettiğiniz gibi” diye nitelediği müslümanlar sahabelerdir. Çünkü o gün yeryüzünde iman etmiş insanlar olarak sahabeden başka müslümanlar yoktu.

  Rabbim hepimize onların iman ettiği esasları öğrenebilmeyi ve öğrendiğimiz bu esaslar üzerine iman edebilmeyi kolaylaştırsın. O herşeye gücü yetendir.

7 yorum:

  1. Onlarda takva vardı,gece neşesi vardı,her anın adanmışlığı vardı.Yapılacak her işte ALLAH ve Resule götürme çabası vardı.Onlarda bilinç biz de ise bilgi var.Ama ALLAH(c.c)ey bilenler demiyor ey iman edenler diyor.Rabbim bizlere asrın sahabesi olmayı ihsan buyursun.(Amin)Sizi ALLAH için seviyorum kardeş.ALLAH sizi korusun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amiiin kardeşim, ecmain. Beni rızası için sevdiğiniz Rabbimde sizi sevsin ve sevdiklerine sevdirsin.
      Dediğiniz gibi kardeşim, Onlardaki bilinç bilgilerini ve kendilerini yönlendiriyordu ama bizdeki kuru ve ruhsuz bilgi bizi yerimizden dahi kımıldatamıyor. Allah bizi islah etsin.

      Sil
  2. Aleykum selam ve rahmetullah.
    SubhanAllah, ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi ablam. Onların mükemmelliği, itaati...
    Ulaşılamaz değil de, temiz bir imanla ulaşılabilir oldukları. Gözlerimiz gördü, yeri geldi kulaklarımız duydu, Rabbim hakkıyla teslimiyetimizi de nasib etsin bizlere.
    Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amiiin Tugbam. Rabbim sahabenin gibi iman edip amel edebilmeyi ve bunun sonucunda ödenecek bedelede katlanabilmeyi nasip etsin hepimize. Aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuhu

      Sil
  3. sayfaniz hayirli olsun ins. güzel ve faydali paylasimlarla beraber oluruz.

    YanıtlaSil
  4. Allahim ögrendigimiz dini bilgileri hakkiyla uygulamayi hepimize nasip etsin.Son günlerdeki olaylarda peygemberin yolundan sapanlarin ne durumlarda olduklarinada sahit oluyoruz Allah onlarin serlerinden hepimizi korusun.Amin.

    YanıtlaSil