İMAN EDEN KADININ ÖNCELİĞİ TEVHİDİ GERÇEKLEŞTİRMEK OLMALIDIR

İNANAN KADININ KİMLİĞİ

Esselamu aleykum değerli dostlarım

     Sıcak yaz günlerinin hepimizi rehavete sürüklediği bu günlerde kendimizi bırakmama adına kulluğumuz için gayretli olmaya devam edelim kardeşlerim..  Birbirimize varlığımızı hissettirerek, güzel dileklerde bulunurak destek olalım inşaAllah..

     Acaba yaz tatili dolayısı ile yazılara aramı versek diye düşünürken müslüman için tatilin ancak cennette olabileceği düşüncesi ile yazmaya ve paylaşmaya devam etme kararı aldım kardeşlerim. Rahmet ayı olan Ramazana daha aktif bir ruh haliyle girebilmek için birlikteliğimiz devam etsin istedim. Rabbim hepimize hayırlısı ile Ramazana erişebilmeyi ve en güzel şekilde değerlendirebilmeyi nasip etsin. Amiiin.

İMAN EDEN KADININ ÖNCELİĞİ TEVHİDİ GERÇEKLEŞTİRMEKTİR

     Allaha iman eden kadın öncelikli olarak kulluğunun özü olan tevhidi gerçekleştirmek için elinden gelen gayreti göstermesi gerekir. O kendisi üzerinde en büyük hak sahibi olanın kendisini yoktan var eden ve çeşitli nimetleri ile onu her an rızıklandıran yaratıcısı olduğunun bilincindedir. İşte bu bilinçle yaratıcısını Rububiyyetinde, Uluhiyyetinde, İsim ve Sıfatlarında tek kabul eder. Yani O’nu hem yaratıcılığında ve terbiye ediciliğinde, hem ibadetlerin sunulacağı tek merci olmasında, hemde sahip olduğu isimlerde ve özelliklerde benzeri ve dengi olmadığını bilir ve bu şekilde birler. 

     İman etmiş kadın daha ruhlar alemindeyken Rabbi ile yapmış olduğu sözleşmenin tersine bir hareket içersine girmez. Kendisini yoktan var edenin, kendisiyle birlikte tüm kainatı yaratıp yönetenin Allah olduğunu itiraf eder. Kendini O’nun terbiyesine teslim eder ve O’nun kendisi için asla kötülük dilemediğinin bilinci içerisinde gönül rahatlığı ile ibadetlerini sadece tek olarak kabul ettiği yaratıcısına sunar.

     İman eden kadın Rabbinden kendisine gelen mesaja son derece duyarlıdır. O mesajı asla kulak ardı etmez ve hobi olarak görmez. Süslü çantalara hapsetmez. O mesajı aktaran kitap onun başucu kitabıdır. Her daim yanında ve hayatındadır. Onun her kelimesini kolaylıkla teleffuz edip okuyabildiği gibi hareketlerini, sözlerini, ahlakını onunla şekillendirir ve süsler.
 

     İman eden kadın Allah subhanehu ve tealadan kendisine gönderilen mesajı anlamaya çalışırken, yine onun gönderdiği Resule tabii olur. Onun sözleriyle o yüce mesajı kavramaya çalışır. Onun rehberliğinde kulluğunu yerine getirir. İnsan olarak insanlığın doruk noktasına nasıl çıkılır? Nasıl eşrefi mahluk olunur? Kullukda nasıl zirveye ulaşılır? Tüm bunları ancak Resulü örnek edinerek başarır.

     İman eden kadın Resulunun rehberliğinde Allah subhanehu ve tealanın emir ve nehiylerini yerine getiriken asla aracılar edinmez. Dualarını direk Rabbine yöneltir. O'nun kendisini her daim gördüğünü ve her halini bildiğini bilir. Şah damarından dahi yakın oluşunu ruhunda hisseder. Kendisini O'na daha çok yaklaştırsınlar diye kimseye dua edip yalvarmaz ve yardıma çağırmaz. 

    Her ne kadar büyük şahsiyetler olurlarsa olsunlar, hangi makamlarda bulunurlarsa bulunsunlar hiçbir insanın masum olmadığının bilincindedir. O çok iyi bilirki masum olma özelliği sadece Allah Resulu sallallahu aleyhi ve selleme aittir. O da vahye muhatap olduğu ve yaptığı yanlışların düzeltilme imkanı bulunduğu içindir. Onun indinde sorulmayan ve sorgulanmayan sadece Allahın kitabı ve Resulunun sözleridir. Ondan gayrisini alırkende terkederkende ölçüsü hep Kur’an ve Sünnettir. Bu elekten geçmeyen  hiçbir şeyi din adına almaz ve hiçbirşeyide dinden çıkarmaz.

     İman eden kadın yaratıcısın nasıl isimlere sahip olduğunu ve hangi özellikleri bulunduğunu bilir. O’nu en iyi şekilde tanımak için elinden gelen gayreti gösterir. Çünkü insan muhatap olduğu varlığı isimleri ile, özellikleri ile ancak tanıyabilir. O’nun sahip olduğu özellikleri öğrendikce O’na olan hayranlığı artar. Hayranlığı arttıkça kulluğuda artar tabii olarak..

     İman eden kadın Rabbini isim ve sıfatlarında asla bir benzetmeye, yorumlamaya gitmez. O’nun kainatta hiçbir denginin ve benzerinin olmadığı çok iyi bilir. Bu hususda sonradan çıkan bid’at ehli akımların tesiri altında kalmaz ve onların düştükleri yanlışlara alet olmaz. O çok iyi bilirki Rabbi kendisini ihlas surasinde anlattığı gibi hiçbir şeyin benzeri ve dengi olamaz. Bu sebeple Rabbini sahip olduğu tüm isimlerinde ve sıfatlarında yani özelliklerinde tek olarak kabul eder.

İMAN EDEN KADININ ÖRNEĞİ SAHABE KADINLARDIR

      İman eden kadının en büyük örneği islam tarihinin ikinci ferdi, ikinci müslümanı olma özelliğine sahip olan Hatice radıyallahu anhadır. Zaten ilki Resuldur. Yaratıcısının gönderdiği Resule ilk olarak iman eden bir kadındır. İman etmede bu denli çabuk davranan ve teslimiyet gösterende yine kadındır.  Bu davetin yayıldığı o ilk günlerde daha çok icabet edenlerde kadınlardır. Evden eve, kulakdan kulağa, eşine, oğluna, kardeşine, yeğenine, kuzenine bunu yayarak Allah’ın Resulüne en büyük desteği verende yine kadınlardır. 

     O dönemde erkeklerin dahi gördüklerinde yollarını değiştirdikleri, öfkesi ve şiddetinden korktukları  Ömer radıyallahu anhın karşısında “biz Allah’a iman ettik” diyebilme cesaretini gösteren ve bedelini ödemekten hiç korkmayanda kadındır. Allah subhanehu ve teala o kadının bu cesaretini koskoca Ömer’in hidayetine vesile kılmış onu en güzel şekilde mükafatlandırmışdır.

     İslam dinine canını feda eden ilk şehitte kadındır. O gün cehaletin babaları imanından vazceçmesini telkin ettiklerinde o imanının bedelini canı ile ödemekten çekinmeyen bir kadındır. O saadet asrının iman ile güçlenmiş kadınları gerektiğinde imanları uğruna canlarından, mallarından, eşlerinden, evlatlarından vazgeçerek tarihe geçmişlerdir.

     Kardeşlerim bizler şunu çok iyi bilmeliyizki değerli bir insan, değerli bir kadın, değerli bir kul, değerli bir eş ve değerli bir anne olmak ancak ve ancak mü’min olmakla mümkündür.  Herkese ve her konuma hakettiği değeri adaletli bir şekilde veren sadece Rabbimizdir. O yarattıklarının nasıl olduğunu, neye ihtiyacı bulunduğunu, neyle ne şekilde mutlu ve huzurlu olacağını en iyi bilendir. Hiç bilmez mi? O hepimizi yaratandır. Her türlü hayırda O’nun koyduğu emir ve yasaklara iman etmekle mümkündür.

     Rabbim her birimizi iman etmekte acele eden, bu imanı başka gönüllere taşımakda gayretli olan, tüm hayata iman penceresinden bakarak değerlendirebilen kullar olmamızı nasip etsin. Kendisinin üzerimizdeki en önemli hakkı olan tevhidi en mükemmel şekliyle gerçekleştirebilmeyi kolaylaştırsın. Bizi muvahhidelerden kılsın. Amiiin.