23.6.14

NASIL KUR'AN OKUMALIYIZ?


Esselamu aleykum kardeşlerim..

Rabbimizin rahmetinin kat kat arttığı Ramazan ayı yaklaşmakta ve bu vesile ile Kur'an okumalarımız artmakta. Kur'an'ı okurken nelere dikkat etmemiz gerektiği hususunda çok önceleri almış olduğum notları sizin için derledim. İnşaAllah faydalı olur. 

Kur’an bir hayat nizamıdır.

Kur’an okurken sahip olmamız gereken mantık, Bu kitap bir hayat nizamıdır.bu kitabın içinde emirler ve nehiyler, geçmiş ve gelecekten haberler, hayatı her yönüyle içindekilere göre uydurulması gereken bir kitap’tır.

Kur’anı sadece anlamak için okumalıyız.

 Kur’an  meali okurken ilk yapılacak şey metnin anlamaya çalışılmasıdır. Okuma denilince oku dediğimizde Türkçe bu kelimenin kişide yaptığı çağrışım nedir? Mutlak beraberinde anlamak olmalıdır. Niçin okunmalı? Anlamak için. Kur’an okunmaya başlandığında anlatma kelimesi seneler sonraya atılmalıdır.Bu illa seneler sonra anlatılmaya başlanmalıdır anlamında değidir, ama anlatmak kişinin enson düşüneceği bir şey olmalıdır.

Kur’an-ı neden anlatmak için değil anlamak için okumalıyız?

Kur’an-ı ister doğrudan doğruya Arapça olarak, ister ana dilimizdeki çeviri olsun okumaktan maksat O’nu anlamaya çalışmak olmalıdır. Sonra anladığımızla amel etmek niyetine sahip olunmalıdır. Kimse kafasına göre anlayıp, hüküm çıkarıp, başkalarına hocalık yapması için okumamalıdır.

Anlarken anlamaya çalışırken mutlak anlamada bazı hatalar olabilecektir. Tercümede oluşan hata ile, metni anlayamama hatasının bir sınırı vardır. Her hata sahibine göre değerlendirilir.Ben bu vaziyetimle kalp ameliyatı olcak birisini  ameliyat etsem o adam ölse benim yaptığıma hatamı denilir? Denilmez bu bir suçdur. Ama hakiketen cerrah bir kardiyolog onu ameliyat ederse oda hata yapabilir, ama onun hatası suç olmaz. Bu yüzden Kur’an okurken yapılacak hataların sınırını çizmek gerekir. Bu yanlış anlamaları ve hataları devamlı Rabbimiz tarafından affedilebilir, mazereti kabul edilebilir seviyede tutmamız gerekir.


Kuran okurken kendi ana dilimizde okumalıyız.

Kur’an-ı başka dile aktarırken kasıtlı veya kasıtsız bazı hatalar olabilir. Yüzde yirmi bir yanlış aktarım olduğu farzedilse dahi, yüzde yetmiş, seksen doğru anlaşılabilecek yerler vardır. Düzenli bir okuma sonrasında doğru aktarılan yerler okunurken, yanlış yerler fark edilmeye başlanır. Kur’an-ı ana dilinde okuma en azından kişiye dinin herkesi muhatap aldığını, sorumlu tuttuğunu fark ettirir.

Biz Arapça bilmeyen bir toplumuz.

Biz toplum olarak Arapça bilmeyen bir toplumuz. Çok üzüntü verici bir durumdur ki tarihimizde  insanları kur’an okumaktan alıkoyacak geleneklere sahiptir.
Mesela: Türkçede en eski Kur’an meali yüz sene öncesine dayanır. Yedi yüz sekiz yüz senedir islam’ı kabul etmiş olduğunu iddia eden türk toplumu, toplumun ana dilinde bir Kur’an mealine sahip değildir. Bu toplum ayet ayet aktarılanlar vesilesi ile Kur’an ile tanışmıştır.
Türkiye’yi oluşturan iki büyük toplumun ikiside aynı konumdadır (yani Kürtler ve tükler). Hatta kürt toplumunda kürtçe Kur’an meali 15,20 seneliktir. Halbuki  Kur’an Türklerin islama girmesinden buyana Türkçeye aktarılmış olsaydı, günümüzde hataları en aza indirilmiş olurdu.

Şuan itibari ile piyasada elli, altmış tane meal bulunmaktadır. Bunların hepsi ilk önce yazılan meallerin aktarımı şeklindedir. Kelimeyi eş anlamlı başka bir kelime ile değiştirerek, cümle tertibini biraz bozarak, akıllarınca sadeleştirerek geçmişteki meallerin yüzde seksen kopyası ile tercüme yapılıp satılıyor ve iyide para kazanılıyor. Bu meal yazmada oluşan arızalı mantık göz önünde bulundurulursa piyasadaki meallerin ne derece sağlıklı olduğu düşünülmelidir.

Hangi mealleri okumalıyız?

Bu hatayı bir nebzede telafi edebilmek için hatası en aza indirilmiş mealler tercih edilmelidir. Şuan itibari ile en az hata ile okunabilecek meal, Suud’un bastırıp dağıttığı heyetin hazırladığı her basımında içindeki hataların telafi edildiği meal, Diyanetin meali ve Talat koçiğitin mealidir.

Kur’an okurken en azından 2,3 mealden faydalanılmalıdır.Bu bazı kelimeleri karşılaştırma, kontrol yapabilmemiz içindir.

Kur’an-ı doğru anlamaya çalışırken ilk önce mantukunu anlamamız gerekmektedir.

Kuranı kendi ana dilimizde okurken istilahi manasının (yani arap dilinde ona yüklenen mananın ) dışında anlam yüklememeye çalışılmalıdır. Bu sebeple Kur’an okurken en azından 2,3 mealden faydalanılmalıdır ki bu bazı kelimelerin karşılaştırmasını, kontrolonü yapabilmek içindir. Bütün bu gayretler kişiyi Kur’an-ı okurken, okuduğu Türkçe aktarımı en doğru biçimde anlamaya yaklaştırabilmek içindir.

Kur’an her harfine sevap verilen bir kitapdır.

Kişi Kur’an okurken öncelikli olarak sevap kazanma düşüncesini öne çıkarırsa, O’nun içeriği ve muhteviyatı ile ilgilenmez. Buda kişiyi ister istemez yanlış yönlendirmeye sebeb olur.Hatta bazen insanlar çok çok sevap kazanma arzusu ile Kur’an okuyorlar fakat şu çok iyi bilinmelidir ki  bu şeiklde kazanılan sevap, okunan ayetlerin içeriğine ters düşerek kazanılan ünahı kesinlikle karşılayamaz.

Bizim toplumumuzda Kur’an okuma manası bilinmeden harfleri teleffuz edilen cümleleri okuyarak nail olunulan sevap düşünülür. Okunulan herhengi bir ayette, kişi okudu ayete ters düşecek bir davranış içerisindeyse ve bunun karşılığında da okuduğu her harfe sevap beklentisi içerine giriyorsa bu boş bir beklentidir.

Kur’an okurken belli kaidelere sahip olunması gerekir.

Kur’an-dan hergün düzenli bir şekilde belli sahifeler okunmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta birgün elli sahife okuyup ertesi günü hiç okumamak olmamalıdır. Azda olsa hergün okunmalıdır. Çünkü Allah rasulü “ amellerin en hayırlısı azda olsa devamlı olanıdır “ buyurmaktadır.
Günlük hayat bir işi aynı zamanda, aynı miktarda yapmaya engel teşkil eden sebeblerle doludur. Bu sebeple yirmi dört saat içerisinde en müsait olunan zaman da Kur’an okunmalıdır.
Kur’an okurken anlamadık bir kelime bırakmadan okunabilmesi için beraberinde Osmanlıca Türkçe lugat kitabı bulundurulmalıdır.
 Kur’an okurken ikinci okuyuş, birinci okuyuşu unutturacak kadar arasında zaman olmamalıdır.
Kur’an sürekli bir şekilde defalarca okunmalıdır. Mesela on defa okunduktan sonra on birici defasında okurken birinci defa okuyormuş gibi kabul edilmelidir. Bu şekilde okuma kişiye bir mevzu, mesele ve kelime bütünlüğü sağlar. Bu ne demektir? Mesela; kur’an eski ümmetlere ait kıssalar zikreder. Ademin yaratılışı,meleklerin ona secde etme olayı, cennete konulması, günah işlemsi, cennetten çıkarılması Kur’an-da on onbir yerde geçer. Kur’an-ın neresinde okunursa okunsun kişi bütün bu konuları zihninde bir bütün olarak düşünür.

Nor: Bu notlar Ebu said el-Yarbuzi hocamızın "Kur'an okuma menheci" adı altında yapmış olduğu dersten alınmıştır.

1 yorum:

  1. Selamun aleykum ve Rahmetullah..
    ALLAH razı olsun ablacım. ben de daha oncelerden sadece okurduk. dumduz anlamadan. ama artık dusunerek anlamaya calısarak vede hafızamda tutarak yaşayarak okumaya çalışıyorum. bu notlarda çok faydalı oldu. tekrar ALLAH razı olsun. selamun aleykum...

    YanıtlaSil