22.1.14

YARATILIŞ GAYEMİZ OLAN "İBADET" NEDİR?


Selamun aleykum ve rahmetullah..

   Kardeşlerim, bu yazımda sizinle “ibadet“, yani kulluk kavramını ele alalım istedim. Madem ki tüm varlıklar ve insan ibadet için yaratılmış,  o zaman bu kavram üzerinde derinlemesine düşünelim ve irdeleyelim.


  İBADET NEDİR?

  İbadet, toplumumuzda yaygın olarak anlaşıldığı gibi sadece belli başlı (namaz, oruc, hac, zekat v.s. gibi) amellerin adı mıdır? Yoksa uğruna tüm varlıklar ve insanın yaratıldığı “ibadet“, çok daha geniş anlamlar içeren, tüm varlıkları kapsayan, insan hayatının da her anını içine alan bir kavram mıdır?

   Kardeşlerim, ufkumuzu alabildiğince genişleterek ibadet, yani kulluğun ne olduğunu kavramak için bir düşünce yolculuğuna çıkalım hep beraber…


İBADET KELİMESİ NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

   İbadet kelimesi arapça bir kelimedir. Bu kelimenin türkçede karşılığı "kulluk"tur. Fakat kulluk kelimesi arapçadaki ibadet kelimesinin tam anlamı değil, sadece türkçe karşılığıdır.

İbadet kelimesinin anlamı:   Boyun eğmek, teslim olmak, itaat etmek manalarına gelir. Bu anlama gelen abede  (عبد )  kelimesinden türemiştir. Bu anlamda tüm varlıklar yaratıcısına kulluk içerisindedir.



TÜM KAİNAT YARATICISINA KULLUK İÇERİSİNDEDİR

   Kulluk yaratılan tüm varlıkları kapsayan, içine alan bir kavramdır dedik. Bu yönüyle yaratılmış olan her varlık, yaratıcısının tasarladığı programa boyun eğmiş, kulluğunu yerine getirmiş ve getirmeye de devam etmektedir.

  Allah subhanehu ve tealanın “ol!” emriyle meydana gelen her şey O’na teslim olmuş, itaat etmiştir. Yaratılış ‘itaat’le, yani kullukla başlamıştır. Asıl olarak her şeyin temelinde boyun eğme, yani kulluk vardır. Kainattaki bu baş döndüren kusursuz ve mucizevi düzen, ancak bu boyun eğme ve kullukla sağlanmıştır. 

Canlı ya da cansız her şeyin yaratıcısına  boyun eğip, itaat ettiğini Rabbimiz birçok ayetinde bizlere haber vermektedir:

  “Bilmiyor musun, göklerde ve yerde olan her şey,  gökte kanat çırpan her kuş, Allah'ı tesbih ederler. Hepsi de duasını ve tesbihini bilir. Allah, onların ne yaptıklarını bilir.” (Nur suresi,41.ayet)

  “Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler.” (Fussilet Suresi,11.ayet)

  “Yoksa Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O'na teslim olmuştur. Ve O'na döndürüleceklerdir.“ (Al-i İmran suresi,83.ayet)

“Göklerde ve yerdekiler de, gölgeleri de sabah akşam ister istemez Allah'a secde ederler." (Ra'd suresi,15.ayet)


İNSANDA BU MECBURİ KULLUK PROGRAMINA DAHİLDİR. İSTESE DE İSTEMESE DE KULDUR.

   Kardeşlerim, insan olarak hepimiz Rabbimizin fıtratımıza koymuş olduğu özelliklerle,  diğer varlıklar gibi zaten farkında olmadan yaratıcımıza karşı bir kulluk içerisindeyiz. Bizde yaratıcımızın bizim için belirlemiş oldugu bu programa mecburen uyuyoruz. Yemek yemeden, uyumadan, oksijen teneffüs etmeden duramıyor, sevme, korkma, üzülme gibi duygulardan kendimizi soyutlayamıyoruz. Bu yönümüzle zaten bir kulluk içerisindeyiz.

Rabbimiz bu durumumuzu ne güzel açıklıyor:

 “Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah'a secde eder. Sabah akşam gölgeleri de (O'na secde eder).“ (Ra’d Suresi, 15)

  Rabbimiz bu ayeti kerimesinde insanın kendi özgür iradesi ile yaratıcısına boyun eğmeyerek secde etmese de, O’nun koyduğu programa tabi olarak gölgelerinin bile ona secde ettiğini haber vermektedir.

 İnsan, Rabbine karşı ibadet etmede o kadar umursamaz davranırken, O’nun koyduğu programa uymakta ne kadar aciz olduğunu bir düşünebilse!..

  Halbuki  Rabbimizin bizden istediği ve onun katında bize değer kazandıracak olan kulluk, kendi irademizle ve tercihimizle yaptığımız kulluktur.


İNSANDAN İSTENİLEN KENDİ TERCİHİ İLE YARATICISINA KULLUK ETMESİDİR

  Kardeşlerim, buraya kadar tüm varlıkların belirlenmiş bir program üzere yaratıldıklarını, bu proğramın dışına çıkamadıklarını ve zaten her şekilde kul olduklarını öğrendik. Diğer varlıklar icin yeterli olan bu aşamadaki kulluk, insan için yeterli değildir.

Çünkü Rabbimiz insana diğer varlıklardan ayrıcalıklı olarak akıl ve irade vermiş, vermiş olduğu bu özellikler sebebi ile onu bazı şeylerle sorumlu tutmuştur. İnsan diğer varlıklardan ayrıcalıklı olarak sahip olduğu bu özellikler sayesinde  iyiyi kötüden ayırt etme ve tercih etme serbestliğine sahip olmuştur. İşte insanın imtihanı da bu noktada başlamış, yaratıcısına mı, yoksa yaratıcısı dışındakilere mi kulluk yapacağı kendi tercihine bırakılmıştır. 

 Rabbimiz bu konuda ki yol gösterici beyanı ile bizi bize bırakmayarak ibadet edilecek varlığın özelliklerini şöyle haber vermiştir:
   
  "Ey insanlar! Sizi de, sizden öncekileri de yaratan Rabbinize ibadet ediniz; belki böylece korunmuş olursunuz." (Bakara Suresi, 21. ayet)

Ayeti kerimeye dikkat edersek kardeşlerim, çağrı tüm insanlığa yapılmaktadır. Irk, renk, soy  ve dil ayırmamaktadır. Yaratıcımız tüm insanlığı sadece kendisine kulluğa davet etmektedir. Aynı zamanda ibadete layık olan varlığın, yaratma gücüne sahip bir ilah olması gerektiğine de dikkatlerimizi çekmektedir.

İbadetlerimizi hak eden varlık bizi yaratan, bizi en güzel biçimde parmak uçlarımıza kadar özenle dizayn eden, rızıklandıran, her an bizimle olan, bizi gören, seslendiğimizde sesimizi işiten varlık olmalıdır. Her an bizimle ilgilenen varlık...  O da sadece Allah subhanehu ve teala'dır. 

Tercihlerimizi O'ndan yana kullanalım. O'nun istediği gibi bir kul olalım. Bu vesile ile hem dünya hem de ahiret saadetine sahip olalım.  Zaten tabiatı bozulmamış her insanın da tercihi bu istikamette olur öyle değil mi?

Bir dahaki yazıda da ibadet kavramı üzerinde düşünmeye devam ederek ibadetin hayatımızın hangi alanlarını ve ne kadarını kapsadığı üzerinde duralım inşaAllah. Şimdilik hepiniz Allah'a emanet olun.. 



Not: Daha önce başka bir kardeşimizin sitesinde yayınlanan bu yazılarımı içerdiği konuların önemine binaen bloğumuzda tekrar yayınlamanın faydalı olacağını düşündüm kardeşlerim. Daha önce okuyan kardeşlerimiz için tekrar, okumayan kardeşlerimiz içinde yeni bilgi imkanı olur inşaAllah.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder