Allah subhanehu ve teala tarafından Resulu Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e vahiy olarak öğretilen sünnet, İslam dininin asıl kaynaklarından birisidir. Günümüzde bu kaynağın üzerinde türlü şüpheler oluşturarak geçersiz kılma çabası içinde olan ve bu çabalarında da hiç bir gayretten kaçınmayan insanların varlığını üzülerek görmekteyiz.
Tarihde
“Mu'tezile” diye adlandırılan, günümüzde ise “Hadis inkarcıları” olarak bilinen
bu insanların Sünneti devre dışı bırakmaya çalışırlarken kullandıkları en
önemli malzemelerden biri hadis olarak naklettikleri şu sözlerdir:
“Benden
size ulaşan bir sözü Allah’ın Kitab’ı ile karşılaştırınız. Eğer Allah’ın Kitab’ına
uyuyorsa onu ben söylemişimdir. Eğer uymuyorsa onu ben söylemedim. Ancak ben
Allah’ın, beni hidayete eriştiren Kitab’ına uygun söz söylerim.”
Rabbimiz
Resulü’nün sözleri hakkında :
“O
kendi arzu ve hevesine göre konuşmaz. O’nun konuşması kendisine indirilen
vahiyden başka bir şey değildir.” (Necm, 4) buyurduğu, O’nun
konuşmasının vahiy olduğu Kur’an’da açıkça belirtildiği halde, kendi hevalarına
ve akıllarına uymadığı için yukarıdaki sözleri malzeme olarak kullanıp O’ndan bize sahih olarak ulaşan bir
çok hadisi “Kur’an’a ters düşüyor” diyerek reddetmekte, kabul etmemektedirler.
Belki
sizlerde “Allah Resulü’nün hadislerini
Kur’an’a arzetmeliyiz. O’na uyanları almalı, uymayanları kabul etmemeliyiz”
şeklinde sarfedilen sözleri bir şekilde duymuşsunuzdur. Size çok basit bir soru
sormak istiyorum.
Kendisine
indirilen Kur’an’ı insanlara açıklamak için görevlendirilen bir Resulün ve aynı
zamanda O’nu nasıl açıklayacağı da kendisine bırakılmayıp vahyin başka bir
çeşidi ile yönlendirilen bir Resulün sözlerinin Kur’an’a ters düşmesi, Kur’an’la
çelişkili olması sizce mümkün mü?
Kaynağı
aynı olan iki şeyin birbiri ile çelişmesi, ters düşmesi ne kadar akıllıca? Aklını
her şeyin üzerinde görenlere sormak lazım!
Esasında
böyle bir şey mümkün değildir. Bu sadece Sünneti ortadan kaldırma ve Kur’an’ı
kendi heva heveslerine göre yorumlama çabalarının bir parçasıdır. Allah
Resulünün hadisleri içinde bize en sahih yollarla ulaşan hadisleri dahi
akıllarına uymadığı için reddedip kabul etmeyen bu insanların, kendi
görüşlerini desteklediği için uydurma bir hadisi delil olarak göstermeleri ise gerçekten
hayret verici...
Bu
davranışları hadisleri reddederken veya kabul ederken ölçülerinin aslında “hadis
ilmi” değil, kendi akıl ve hevaları
olduğunun en açık göstergesidir.
Gelelim
bu kimselerin kendi görüşlerini meşrulaştırmak için hadis diye aktardıkları
sözlerin gerçekte hadis olup olmadığına:
Hadis
alimleri bu sözlerin İslam düşmanları ve Rafiziler tarafından uydurulan yalan
sözler olduğunu söylemişlerdir.
İmam Şafii rahimehullah er-Risale adlı
ederinde bu hadisin zayıf ve uydurma olduğunu çok güzel bir şekilde
açıklamıştır.
İmam Suyuti rahimehullah bu sözleri hadis diye aktaranlara reddiye olarak "Sünnetin delil olduğunu kabul etmek Cennetin anahtarıdır" adında bir kitap yazmıştır.
Fakat
buna mukabil sahih bir senedle gelen
hadis de Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem gelecekte böyle fırkalar çıkacağını, bunların sünnetini kabul etmeyip reddeceklerini haber vererek aynen
günümüzdeki bu kimseleri tasvir ederek şöyle buyurmuştur:
“Yakında bir adam çıkıp koltuğuna
yaslanarak benden bir hadis nakledecek ve diyecek ki: ‘Bakın ortada Allah’ın Kitab’ı var. Biz onda
neyi helal bulmuşsak helal, neyi haram bulmuşsak haram sayarız.’
Şunu
iyi biliniz ki, Allah’ın elçisinin haram kıldıkları da aynen Allah’ın haram
kıldığı gibidir. (Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace)
Allah
subhanehu ve teala bize bu kimselerin söylediklerinin aksine Kitab'ına uyan veya uymayan
“Resul size neyi verirse, onu alın; neyden
de sizi nehyederse (sakındırırsa), ondan da sakının.” (Haşr,
7)
“Her kim Peygambere itaat ederse, Allah'a
itaat etmiş olur. Her kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak
göndermedik.” (Nisa, 80)
“Sizin için, Allah'ı ve âhiret gününü arzu
eden ve Allah'ı çok zikreden kimseler için, Allah'ın Rasûlünde güzel bir örnek
vardır.” (Ahzab,21)
Saliha hn,
YanıtlaSilhayirli aksamlar, sahih hadisleri ogrenebilmemiz icin kaynak onerebilir misiniz?
Size de hayırlı akşamlar Pınar kardeşim,
SilSahih hadisler öncelikle Kur'an ve Sünnet'ten sonra ikinci kaynak olarak kabul edilen "Sahih-i Buhari"dir. Buhari Rahimehullahın ömrünü adayarak oluşturduğu bu kitabının günümüzde türkçe olarak çok çeşitli baskıları mevcut.
"Buhari"den sonra sahih hadisler sıralamasında "Sahih-i Müslim" gelmektedir. İslam alimlerinin hepsine göre bu iki hadis kitabı sahihtir. Daha sonra "Kütübü Sitte" diye bilinen 6 hadis kitabı vardır. Bu hadis kitaplarının içerisinde az da olsa zayıf hadisler bulunuyor. Son dönem hadis alimleri bu 6 kitapdaki zayıf hadisleri sahihlerinden ayırdetmişler fakat bu eserler malesef daha türkçeye çevrilmemiştir. Bunların yanısıra içinde sahih hadislerin bulunduğu bir çok hadis kitabı mevcut.
Ben size öncelikli olarak Buhari ve Müslim'in muhatasar yani özet olarak basılan kitaplarını önerebilirim.
http://www.benlikitap.com/Sahihi-Buhari-Muhtasari-2-Cilt-Hanifi-Akin,PR-52.html
http://www.benlikitap.com/Muttefekun-Aleyh-Hadisler-Ciltli-Metinli-Buhari-ve-Muslimin-Ittifak-Ettigi-Hadisler,PR-1076.html
http://www.benlikitap.com/Sahih-i-Muslim-Muhtasari-Ciltli-Metinli-Abdullah-Fevzi-Kocaer-2-Cilt,PR-2836.html
http://www.benlikitap.com/8-Hadis-Imaminin-Emir-ve-Yasak-Hadisleri,PR-167.html