14. Ayet: Allah (subhanehu teala) buyurdu ki:
"Her kim, kendisi için doğru yol apaçık
belli olduktan sonra, Peygambere
muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan başka bir yola tâbi olursa, onu girdiği
yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir yerdir."(Nisa, 115)
İbn Teymiyye der ki: "Doğru yol belli olduktan sonra Allah Resulu
(sallAllahu aleyhi ve sellem)'e karşı gelen ve O'na muhalefet eden herkes,
mü'minlerin yolundan başka bir yola tabi olmuştur.
Ve mü'minlerin yolundan başka bir yola tabi olan herkes Allah Resulu
(sallAllahu aleyhi ve sellem)'e karşı gelmiş ve muhalefet etmiştir.
Şayet biri tabi olunan gerçek mü'minlerin yolunun yanlış olduğunu
düşünecek olursa, bu aynen Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in yolunu
takib etmenin yanlış olduğunu düşünmek gibidir."(
Niçin Selef Yolunu Seçtim? Selim el-Hilali)
İbn Kesir der ki: "Allah (subhanehu ve teala): 'Her kim, kendisi için doğru yol apaçık belli olduktan sonra, Peygambere
muhalefet eder…' buyuruyor. Kim
Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in getirmiş olduğu şeriat
yolundan başkasına girerse o bir tarafta, şeriat bir tarafta olur.
Çünkü bu, kendisine hak ve gerçek açıkça belli olmuş ve ortaya çıkmış
olduktan sonra kendisindeki bir kasıdtan meydana gelmiştir. Allah (subhanehu ve
teala): '…mü'minlerin yolundan başka bir
yola tabi olursa…' buyuruyor ki bu, birinci sıfatın ayrılmaz bir
parçasıdır.
Fakat bazan kanun koyucunun açık emrine muhalefet olabileceği gibi,
bazen de Ümmeti Muhammed (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in ittifakını kesin
olarak bildiği konularda, onların icma' ettikleri bir konuda da olabilir.
Çünkü onlar (Muhammed Ümmeti) bir konuda birleştiklerinde hatadan
korunmuşlardır. Bu, onlara verilmiş olan bir şereften ve peygamberlerine
bahşedilen ta'zîmdendir. Bu konuyla alakalı bir çok sahih hadis varid olmuştur.
Bunun
içindir ki Allah (subhanehu ve teala): '…onu
girdiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir yerdir.' sözüyle
bunları tehdit ediyor.
Kişi bu yola girdiğinde bundan dolayı onun günahlarını arttırmak üzere,
girdiği yolu onun kalbinde güzelleştirip, süslemek suretiyle cezalandırırız.
Başka ayetlerde de Allah (subhanehu ve teala) şöyle buyuıur:
'Şimdi sen, bu sözü yalanlayanları bana
bırak. Biz onları, kendilerinin bilmediği bir yönden derece derece azaba
yaklaştıracağız.' (Kalem, 44)
'Onlar hak yoldan sapınca, Allah da onların
kalblerini hidayetten çevirmişti. Allah, fâsık olanlara hidayet etmez.'(Saff, 5)
'…onları azgınlıkları içinde bocalamaya
bırakırız.' (En’am, 110)
Sahabenin "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bize gecesi dahi gündüz kadar apaçık bir din bırakmıştır" dediği gibi, Rabbimizin bizi yürümekle sorumlu tuttuğu yol apaçık bir yoldur. O kulları için asla bir zorluk istemez. Bu sebeple kullarından nasıl bir kulluk beklediğini Resulü vasıtası ile en ince ayrıntısına kadar açıklamış ve sahabe bu kulluğu gerçekleştiren ilk nesil, ilk mü'minler olmuşlardır.
YanıtlaSilKim kendisine Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem'in açıkladığı ve ilk olarak sahabenin yürüdüğü yoldan başka bir yol edinirse Rabbimiz onu o edindiği yolda bırakacak hatta o yolu ona güzel ve doğru göstererek oyalanmasını sağlayacaktır. Aynen günümüzde ki ne Allah Resulünün açıkladığı ne de sahabenin yaşadığı yolla alakası olmayanların kendilerini çok doğru yolda zannetmeleri gibi.
Kim yürüdüğü yolun doğru olup olmadığını bilmek istiyorsa ilerlediği yolun kriterlerine baksın!.. http://yitirilmis-manalar.blogspot.de/2013/12/dogru-yolun-kriterleri.html#more