13.12.13

SÜNNET'E İTTİBAYI EMREDEN 40 AYET



14. Ayet: Allah (subhanehu teala) buyurdu ki:

   "Her kim, kendisi için doğru yol apaçık belli olduktan sonra,  Peygambere muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan başka bir yola tâbi olursa, onu girdiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir yerdir."(Nisa, 115)

   İbn Teymiyye der ki: "Doğru yol belli olduktan sonra Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'e karşı gelen ve O'na muhalefet eden herkes, mü'minlerin yolundan başka bir yola tabi olmuştur.

   Ve mü'minlerin yolundan başka bir yola tabi olan herkes Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'e karşı gelmiş ve muhalefet etmiştir.

   Şayet biri tabi olunan gerçek mü'minlerin yolunun yanlış olduğunu düşünecek olursa, bu aynen Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in yolunu takib etmenin yanlış olduğunu düşünmek gibidir."( Niçin Selef Yolunu Seçtim? Selim el-Hilali)

   İbn Kesir der ki: "Allah (subhanehu ve teala): 'Her kim, kendisi için doğru yol apaçık belli olduktan sonra,  Peygambere  muhalefet  eder…'  buyuruyor.  Kim  Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in getirmiş olduğu şeriat yolundan başkasına girerse o bir tarafta, şeriat bir tarafta olur.

   Çünkü bu, kendisine hak ve gerçek açıkça belli olmuş ve ortaya çıkmış olduktan sonra kendisindeki bir kasıdtan meydana gelmiştir. Allah (subhanehu ve teala): '…mü'minlerin yolundan başka bir yola tabi olursa…' buyuruyor ki bu, birinci sıfatın ayrılmaz bir parçasıdır.


   Fakat bazan kanun koyucunun açık emrine muhalefet olabileceği gibi, bazen de Ümmeti Muhammed (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in ittifakını kesin olarak bildiği konularda, onların icma' ettikleri bir konuda da olabilir.

   Çünkü onlar (Muhammed Ümmeti) bir konuda birleştiklerinde hatadan korunmuşlardır. Bu, onlara verilmiş olan bir şereften ve peygamberlerine bahşedilen ta'zîmdendir. Bu konuyla alakalı bir çok sahih hadis varid olmuştur.

   Bunun içindir ki Allah (subhanehu ve teala): '…onu girdiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir yerdir.' sözüyle bunları tehdit ediyor.

   Kişi bu yola girdiğinde bundan dolayı onun günahlarını arttırmak üzere, girdiği yolu onun kalbinde güzelleştirip, süslemek suretiyle cezalandırırız.

   Başka ayetlerde de Allah (subhanehu ve teala) şöyle buyuıur:

   'Şimdi sen, bu sözü yalanlayanları bana bırak. Biz onları, kendilerinin bilmediği bir yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.' (Kalem, 44)

   'Onlar hak yoldan sapınca, Allah da onların kalblerini hidayetten çevirmişti. Allah, fâsık olanlara hidayet etmez.'(Saff, 5)

   '…onları azgınlıkları içinde bocalamaya bırakırız.' (En’am, 110)

  Burada Allah (subhanehu ve teala) böyle kişilerin ahirette varacakları yerin cehennem (ateş) olacağını haber veriyor. Çünkü kim ki, hidayetten uzaklaşıp çıkarsa kıyamet günü onun cehennemden başka yolu olamaz." (Tefsir'ul Kur'an'il Azim, İbn Kesir)

1 yorum:

  1. Sahabenin "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bize gecesi dahi gündüz kadar apaçık bir din bırakmıştır" dediği gibi, Rabbimizin bizi yürümekle sorumlu tuttuğu yol apaçık bir yoldur. O kulları için asla bir zorluk istemez. Bu sebeple kullarından nasıl bir kulluk beklediğini Resulü vasıtası ile en ince ayrıntısına kadar açıklamış ve sahabe bu kulluğu gerçekleştiren ilk nesil, ilk mü'minler olmuşlardır.
    Kim kendisine Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem'in açıkladığı ve ilk olarak sahabenin yürüdüğü yoldan başka bir yol edinirse Rabbimiz onu o edindiği yolda bırakacak hatta o yolu ona güzel ve doğru göstererek oyalanmasını sağlayacaktır. Aynen günümüzde ki ne Allah Resulünün açıkladığı ne de sahabenin yaşadığı yolla alakası olmayanların kendilerini çok doğru yolda zannetmeleri gibi.
    Kim yürüdüğü yolun doğru olup olmadığını bilmek istiyorsa ilerlediği yolun kriterlerine baksın!.. http://yitirilmis-manalar.blogspot.de/2013/12/dogru-yolun-kriterleri.html#more

    YanıtlaSil