10. Ayet: Allah (subhanehu teala) buyurdu ki:
"Hayır, Rabbine yemin olsun ki,
aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden
dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyet göstermedikçe
îmân etmiş olmazlar"(Nisa,65) İbn
Kayyim el-Cevziyye der ki: "Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah
(subhanehu ve teala) yeminlerin en büyüğü ile yemin etti. O da kendi adına olan
yeminidir. Bu yemini şundan dolayıdır:
İmanları sabit olmaz ve iman ehlinden sayılmazlar ta ki Allah Resulu
(sallAllahu aleyhi ve sellem)'i dinin tüm hükümlerinde, kendi aralarındaki
çekişmelerinde hakem tutmadıkça. (Allah subhanehu ve teala) bununla da
yetinmedi, nefislerinde bir sıkıntı duymadan (Allah Resulu sallAllahu aleyhi ve
sellem'in) hükmünü kabul etmeleri (gerektiğini) ilave etti.
Şöyle
ki nefislerinde hiç bir sıkıntı duymayacakları şekilde ve O (sallAllahu aleyhi
ve sellem)'in hükmünü kesinlikle nefisleri sıkılmadan ve göğüsleri daralmadan razı olup kabul etmeleri gerekir.
Bunu yaparken de kendini zorlayıp sıkarak değil, gönül huzuruyla kabullenmek lazım.
Başkasına zorla boyun eğip, sıkarak kendini kabullendiren kimsenin durumu gibi
değil.
Bilakis efendisini seven ve kendisi için ondan daha sevgili olmayan ve
kendini ona tam kabullendiren köle gibi. Çünkü o köle mutluluğunu ve
kurtuluşunu efendisine, kendini kabullendirmesinde bilir.
Kul
ne zaman bu durumu böyle bilir ve O (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in emirlerine
itaat ederse o zaman kalbinde bulunan bütün illetler ona boyun eğer. Ve bu
kabullenme ve emre itaat ile kurtuluşa ve ebedi saadete kavuşacağını
bilir." (Risalet'ut-Tebukiyye, İbn Kayyim el-Cevziyye)
İbn
Kesir şöyle der: "Allah (subhanehu ve teâlâ): "Hayır,
Rabbine yemin olsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapmadıkça
îmân etmiş olmazlar." buyurarak kendi şerefli, mukaddes zâtına yemînle
ifâde buyuruyor ki, bütün işlerde Allah Resulu'nu hakem yapmadıkça hiç kimse
gerçekten îmân etmiş olmaz.
O'nun
verdiği hüküm gizli ve açık her zaman bağlanılması vâcib olan hak ve
gerçektir. Bunun içindir ki, Allah
(subhanehu ve teala): "Sonra da verdiğin hükümden dolayı
içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tam bir teslimiyet göstermedikçe..." buyurmuştur.
Yani
seni hakem ta'yîn ettiklerinde; içlerinden sana itaat ederler. İçlerinde senin
verdiğin hükme karşı herhangi bir sıkıntı duymazlar. İç ve dışlarıyla bu hükme
uyarlar. Bir karşı koyma, bir müdâfaa ve münâkaşa olmaksızın bütünüyle bu hükme
teslim olurlar." (Tefsir'ul Kur'an'il Azim, İbn Kesir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder