Selamun
aleykum ve rahmetullah değerli kardeşlerim
Kadının kimliği yazı dizimizde bu güne
kadar sırası ile kadının yaratılışı, kadın kimliğine atılan ilk iftira ve
insani yönü ile kadından bahsettik. Bugün ise iman eden kadın kimliğinden
bahsedeğiz Allah’ın izni ile.
KADINI
DEĞERLİ KILAN ALLAH’A İMANDIR
Kardeşlerim,
Allah subhanehu ve teala tüm varlıkları yaratmış ve hepsi için bir gaye ve program belirlemiştir. Allah
subhanehu ve teala insanı, yarattığı tüm varlıkların en şereflisi ve efendisi
yapmıştır. İnsan için bu şerefe sahip
olmanın ve varlıkların en üstünü olmanın tek bir yolu vardır ki, o da
yaratıcısı olan Allah’a imandır. Rabbimiz bu konuda “eğer inanıyorsanız üstünsünüz” buyurarak, üstünlüğün ancak imanla
mümkün olacağını açıkca belirtmiştir. Yani diğer varlıklara üstün olmanın sırrı
insan olmak değil, inanan insan olmaktır.
Kardeşlerim,
bu kural insanlığın yarısı olması dolayısıyla kadın içinde geçerlidir. Kadın
insani yönüyle tüm mahlukattan daha değerlidir, daha şereflidir. Fakat kadını
böyle değerli ve şerefli yapan insani yönü değil, imani yönüdür. Kadın yaratıcısına
olan imanı sayesinde bu şerefe nail olur. Hayata iman penceresinden bakan bir
kadın her yönü ile kendine değer katar ve Rabbi katında da değerli olur. Yoksa
imandan mahrum kalmış kadınların ne kendileri nezdinde, ne de yaratıcıları
nezdinde hiçbir kıymet ve değeri yoktur. Nasıl olsun ki? Rabbimiz insanı insan
yapan değerin ancak ve ancak iman ile olacağını, iman etmeyen insanın hayvanlar
gibi hatta daha da aşağı olacağını bize şöyle haber vermektedir:
“İncir
ve zeytine, Sînâ dağına ve şu güvenli beldeye yemin ederim ki, biz insanı en
güzel bir şekilde yarattık.
Sonra
da, îman edenler ve sâlih amel işleyenler hâriç, onu, aşağıların en aşağısına
ittik” (Tin, 1-5)
“Biz,
cehennem için pek çok cin ve insan yarattık. Onların kalbleri vardır; fakat
onlarla anlamazlar; onların gözleri vardır; fakat onlarla görmezler; onların
kulakları da vardır; fakat onlarla işitmezler. Bunlar, tıpkı hayvan gibidirler;
hattâ daha sapık. İşte gaflet içinde olanlar bunlardır.” (A’raf, 179)
“Yoksa
sen onlardan çoğunun söz dinleyip akıl ettiklerini mi sanıyorsun? Oysa onlar
hayvanlar gibidirler; hatta yol itibariyle onlardan daha sapıktırlar.” (Furkan,44)
Ayetlerde
açıkca insanı insan yapan değerin ancak iman ve bunun sonucu olarak salih amel
olduğunu görüyoruz kardeşlerim. Aslında ayetlerdeki tesbitlerin ne kadar doğru
olduğunu hepimiz kendi hayatımızda, çevremizde, yakınlarımızda mutlaka tecrübe
etmişizdir öyle değil mi? İman eden kadının ne denli bir değer arzettiğini ve
inanmayan kadının da ne denli bu özellikden uzaklaştığını kanıtlayan o kadar
çok örnek varki.
KADIN
ALLAH’A KARŞI OLAN SORUMLULUĞUNDA ERKEKLE EŞİTTİR
Değerli kardeşlerim kadın ve erkek Allah
subhanehu ve tealaya karşı olan kulluk sorumluluğunda eşittir. İkiside aynı
şekilde sorumludur. Kadın Allaha iman etmekte erkekle aynı sorumluluğa sahip
olmakla birlikte, ibadetlerde de aynı sorumluluğa sahipdir. Rabbimiz bunu
ayetlerinde şöyle belirtiyor:
“Erkek
olsun kadın olsun, mü'min olduğu halde kim iyi iş işlerse, ona güzel bir hayat
yaşatırız. (Kıyamet günü de) onlara ecirlerini, işlemiş olduklarının en
güzeliyle öderiz.” (Nahl, 97)
“Hayır,
(sorumluluk vardır). Her kim ahdini yerine getirir ve (Allah'tan) sakınırsa,
Allah da şüphesiz, sakınanları sever.” (A’li İmran, 76)
Ayetteki “her kim” ifadesinden de anlaşıldığı
gibi erkek veya kadın her kim Allah’a vermiş olduğu sözde durursa yani O’nun
emir ve yasaklarına riayet ederse Allah ayırdetmeksizin bu şekilde davranan
kullarını sever.
İman
eden kadın için bundan başka bir şey düşünülemez zaten. O Rabbinin kendisi için
belirlemiş olduğu hayat proğramına uyar. Onun ölçüsü her zaman yaratıcısının
belirlediği ölçülerdir. Sınırları hep bellidir. Sevmesi, kızması, konuşması,
ahlakı hep Rabbinin sevgisini ve rızasını kazanmak içindir.
KADIN AHİRETTEKİ
İLAHİ MÜKAFATTA VE CEZADA ERKEKLE EŞİTTİR
Değerli kardeşlerim kadın yaratıcısına
karşı olan görevlerinde erkekle eşit sorumluluklara sahip olduğu gibi, bu
sorumluluğun sonucunda kazanacağı mükafatta da eşittir. Aynı ilahi mükafata
sahip olacaktır. Allah subhanehu ve teala ahirette kişinin cinsiyetine göre
değil, yaptığı amele göre kişiyi mükafatlandıracaktır. Rabbimiz bize bunu şöyle
haber vermektedir:
“Müslüman
erkekler ve müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mümin kadınlar, itaatkâr
erkekler ve itaatkâr kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden
erkekler ve sabreden kadınlar, huşu duyan erkekler ve huşu duyan kadınlar,
sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç
tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar,
Allah'ı çok zikreden erkekler ve çok zikreden kadınlar, işte Allah bunlar için
mağfiret ve büyük mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab, 35)
“Mü'min
erkekler ve mü'min kadınlar da birbirlerinin dostları olup iyiliği emreder,
kötülükten alıkorlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah'a ve
Rasûlüne itaat ederler. İşte, Allah bunlara rahmet edecektir. Allah, Azizdir;
Hakîm'dlr.” (Tevbe, 71)
“Allah,
mü’min erkek ve mü’min kadınlara içinde daimi kalacakları, altından ırmaklar
akan cennetler, Adn cennetlerinde güzel meskenler va’detmiştir...” ( Tevbe, 72)
Mü'min
erkek ve kadınları, nurlarının önlerinden ve sağlarından koştuğunu gördüğün
gün, onlara denir ki: "Sizin bugünkü müjdeniz, içinde ebediyen kalacağınız,
(ağaçları) altından ırmaklar akan cennetlerdir. İşte asıl kurtuluş budur.” (Hadid, 12)
Erkek
olsun kadın olsun, her kim, mü'min olarak iyi işler işlerse, işte böyteleri
cennete girerler ve zerrece haksızlığa uğramazlar.”
(Nisa, 124)
Kardeşlerim
kadın Rabbine karşı olan sorumluluğunu en güzel bir şekilde yerine getirmenin
sonucu olarak ilahi mükafata hak kazandığı gibi, bu sorumluluğun gereğini
yapmadığı zamanda ilahi azaba hak kazanır. Ve bu konuda da erkeklerle eşit bir
şekilde ceza görür. Bu hususuda Rabbimiz ayetlerinde şöyle haber veriyor:
“Erkek
olsun kadın olsun, bütün münafıklar biribirlerine benzerler. Kötülüğü emredip
iyilikten nehyederler. (Cimrilikleri dolayısıyle) ellerini de sıkı sıkı
yumarlar. Allah'ı unutmuşlardır Allah da onları unutmuştur. Münafıklar, işte
asıl fâsık olanlar onlardır,
Allah,
erkek ve kadın münafıklara ve bütün kâfirlere, içinde daimî kalacakları
cehennem ateşini va'detmiştir. Bu, onlara yeter. Allah, onlara lanet etmiştir.
Onlar için, hiç değişmeyecek bir azâb vardır. (Tevbe,
67-68)
(Yine
O'nun bu tedbîri) Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkek ve kadınlarla
müşrik erkek ve kadınlara da azâb etmek içindir. Onların zanları, kendi
başlarına gelsin. Allah onlara gazab etmiş, onları lanetlemiş ve onlar için
cehennemi hazırlamıştır. Ne kötü bir yerdir orası.
(Muhammed,5-6)
Sonuç
olarak kardeşlerim, Rabbimizin kadın kulları olarak bizler Rabbimize iman
ettiğimiz, O’na itaat ettiğimiz ve O’ndan korktuğumuz nisbette değerli ve
şerefliyiz. Yoksa imanımız, itaatimiz ve ibadetimiz olmadıktan sonra Rabbimiz
katında hiçbir değerimiz yoktur. Nasıl olsun? O’nun yarattığı amacın dışında
kareket ederek bu değere ulaşmak mümkün değildir..
"Allah
katında sizin en üstün olanınız, Allah'tan en çok korkanınızdır. Şüphesiz
Allah, her şeyi hakkıyle bilendir, her şeyden hakkıyle haberdardır.” (Hucurat,13)
Aleykum Selam ve Rahmetullahi ve Berakatuhu ablacığım. Hayırlı cumalar öncelikle...
YanıtlaSilElhamdülillah-i Rabbil Alemin... Bize bu müjdeyi veren, bizleri böyle şerefli kılan, imanın ne denli önemli olduğunu ayetleriyle ortaya koyan, bizi korumak için çokça uyaran Rabbimiz'e hamdolsun...
Bir açsak gözlerimizi, ne için yaratıldık, burada ki hayatımızda neler yapmalıyız ki ebediyette huzuru bulalım, kulluğumuzun amacı nedir, nasıl daha kıymetli olabiliriz hepsinin cevabını bulacağız. Ve cahilce, kadın erkek eşitliği isteyenlere cevabını vereceğiz. Rabbimiz bizi nasıl eşit kılmış, en başından beri, gözlerinin önüne sereceğiz...
Ne büyük fırsat aslında Cennetimiz için... İtaat etmekten başka bişey değil yapmamız gereken.
Aslında seninde dediğin gibi o kadar cahilce ve hiçbir dayanağı olmayan argumanlar kullanıyorlarki Tuğbam güya kadın haklarını savunanlar. İşin garip tarafı ise imanlı olduğunu iddia eden bir çok kadınında bu argumanlara hak vermesi, etki altında kalması. Bu kimseler yıllarca inançlı kesimin kültürlü olduğu düşünülen tabakasını dahi etkiledi bu argumanlarla. Ben bunları gördüğümde öyle hayret ediyorumki, düşünmeyişimize, sorgulamayışımıza, cahil kalışımıza hayret ediyorum. Nasıl bu denli aldatılır insan diyorum ama, ama..
YanıtlaSilAma'lara mantıklı cevaplar bulamıyoruz işte ablam. Mantık yok çünkü. Kaptırmışlar kendilerini bir akıma, eğri mi doğru mu demeden yaşıyorlar. Güya daha yükseklere taşıyacaklar kendilerini, ne kadar yüksekte olduklarından gafilce!
SilAh ablam... Bunlar hep "desinler" kafasından kaynaklanıyor. Modern desinler, çağdaş desinler, hakkını arıyor, kendini kocaya ezdirmiyor desinler. Çevre çoğu zaman şeytanımız oluyor ya, biz hala uyuyalım...
Ah Tuğbam bir bilseler bu kardeşlerimiz kendilerini bu söylemlerle kandıran kişilerin aslında en çok kendilerini sömürdüklerini..
Silİnsanımızın kendi duruşu, kendi kimliği, kendi düşüncesi olmayınca, bunları başaramayınca birey olmanın tadına varamıyor. Aslında Tuğbam biray olmanın tadına Allah'a kul olmadan asla varılamıyor. Çünkü Allah'a kul olmayı başaramayanlar hep birilerinin kölesi oluyorlar. Sonrada özgürlük söylemlerini ağızlarından düşürmüyorlar.. Ne perhiz ne lahana turşusu..
Ben eşitlik değil , adâlet istiyorum , duble olsun lütfen :))
YanıtlaSilGüzel kardeşim, yaratıcımız adildir. Adalet sahibidir ve her kuluna adaleti duble vermişdir. Zaten eşitlik adaletin gereğidir.
SilEsselamualeykum
YanıtlaSil'Biz cehennem icin pekcok cin ve insan yarattik' ne demek????
Bismillah
Sil"Doğrusu Biz , görünen yada görünmeyen iradedeli varlıklar ( cin ve insan) içinden akleden kalbleri olupda kavramayan ,gözleri olupta görmeyen ( görmeye çalışmayan ), kulakları olupta işitmeyen ( işitmek istemeyen) bir çoklarını (işlediklerinin karşılığı olarak ) cehennemlik yapmışızdır .Hayvan gibidir onlar , belki daha da aşağı .Onlar gaflete gömülmüş olan zavallılardır " A'raf 179
İzmirden Jale ...Selam ve sevgilerimle ...Bloger şifremi unutmuşumda :))
Salihacım "adsız" arkadaşa açıklayıcı mahiyette bir meal tefsir alıntısı yapayım dedim ,İnşaAllah kafanı karıştırmamışımdır ...Uzun süre yazmayınca google şifremii unutmuşum ,ben izmirden jale ...Aslında bir iki tane "adsız" olarak çıkan yorumum oldu adımı yazmayı unuttuğum ...Sıdıkayı merak ediyorum...Haberleşiyor musunuz ?Allaha emanetsin kardeşim ...
SilBir de tekrar tekrar okumama rağmen " iradeli varlıklar " yerine "iradedeli varlıklar " yazmışım yanlışlıkla...sizlerden özür ,Rabbimden af diliyorum ...
Estağfurullah Jalecim, bizde seni merak ediyorduk. Hatta Tuğbamız da sormuştu. Adsız yorumlarından ben senin olduğunu farkettim ama tabii isim yazmayınca yinede emin olamadım.
SilNasılsın kardeşim iyimisin? Sıdıka kardeşimizde şehir dışına tatile gitti. Gittiği ortamda neti olmadığı için bizimle değil. Ramazanda dönecek inşaAllah Jalecim.
Bende kardeşimizin bu ayetle alakalı sorusuna cevap yazacağım derken günler geçiverdi Allah senden razı olsun Jalem.
Ayetler ilk okunduğunda bazen yanlış anlaşılmaya müsaitmiş gibi algılanabiliyor. Ama şunu iyi bilmemiz lazımki, Rabbimiz asla bizim için kötülük dilemiyor. Kötülüğü biz tercih ediyoruz. Bizim için cehhennem istemiyor, ama biz kendi tercihlerimizle orayı hakeder hale geliyoruz.Bizim doğruyu bulmamız ve tercih etmemiz için o kadar sebepler var ediyorki ama biz yinede burnumuzun dikine gidiyoruz. Bu sebeple yaratılan varlıkların esas var edilme amaçlarını göremez, duyamaz ve anlayamaz oluyoruz. Bu özelliklerini yitirincede malesef başka varlıklardan bir farkımız kalmıyor. Fakat akıl ve irade sahibi olduğumuz için onların seviyesine inmekle kalmayıp onlardan daha aşağı seviyeye düşüyoruz. Allah hiçbirimizi bu durumlara düşürmesin.
İşte kardeşlerim, insan akıl,irade, sorgulama, gibi insani bir çok özelliğe sahip olup hayvanlar gibi yaşayınca onlar içinde cehennemde kaçınılmaz oluyor. Çünkü kendisine verilen hiçbir insani değerin kıymetini bilmeyip, amacı doğrultusunda kullanmıyor. Rabbim değerlerimize sahip çıkıp onları en güzel şekilde kullanabilmeyi bize kolaylaştırsın.
Sağol Salihacım iyiyim canım İnşaAllah ...Biraz rahatsızdım Elhamdülillah Kur'anın ne büyük bir şifa kaynağı olduğunu bir kez daha anladım son zamanlarda ...
SilEvet , dediğin gibi bazı ayetler( yada bazı fiiller diyelim) gramer olarak tam türkçeye çevrilemediğinden moda mod çevirilerde yanlış anlamalar olabiliyor.Kardeşlerimizin bunları sorması beni çok sevindiriyor :) O yüzden heyecanla cevap vermek istedim yukarıdaki kardeşimizin sorusuna, haddimi aşmamışımdır inşaAllah ...
Demek Sıdıka tatilde :) Rabbim içine sindirsin sağ sâlim gider gelir inşaAllah ...
Allaha emanetsin kardeşim Zeynep Yusra'ya selamlar ...İzmirden Jale ( yeni bir hal çaresi buluncaya kadar beni böyle idare ediverin artık :) adsız yorumlarımın altına işaret bırakayım bakalım doğru tahmin etmişmisin benim yazdıklarımı :))