KADININ YARATILIŞ SERÜVENİ

Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu

   Değerli kardeşlerim, kadının kimliği hakkındaki araştırmamıza ilk kadının yaratılışını inceleyerek devam ediyoruz. Çünkü ilk kadının yaratılışında kadının kimliği ile alakalı çok can alacı ip uçları bulunmaktadır. Biz bu ipuçlarına doğru bir bakış açısı ile yaklaştığımızda kadının kimliğine dair çok harika tespitler ve tavsiyeler bulmaktayız. İsterseniz konumuz ile alakalı Rabbimizden gelen bilgilere göz atalım:

   Allah subhanehu ve teala ilk kadının yaratılışı hakkında şöyle buyurmaktadır:

“Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, yine ondan eşini meydana getirip her ikisinden bir çok erkek ve kadınlar türeten Rabbınızdan sakının. Kendi (adı) ile birbirinizden istediğiniz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını koparmak) tan sakının. Allah, şüphesiz, sizin üzerinizde hakkıyle gözeticidir.” ( Nisa 1)

"Sizi tek bir nefisten yaratmış, sonra da ondan eşini meydana getirmiştir. Sizin için hayvanlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi analarınızın karınlarında, bir yaratmadan sonra bir diğer yaratmaya geçerek üç karanlık safhada yaratır, işte bunları yapan Rabbınız Allah'tır. Hükümranlık O'nundur. O'ndan başka ilâh yoktur. O halde nasıl olup da O'ndan yüz çevirip başkalarına ibadet edersiniz." (Zümer,6)

  Rabbimizin bu ayetlerini daha çok açıklayayıcı mahiyette Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellemin şu hadisinede göz atalım:

 Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Kadınlara hayırhah olun, zira kadın bir eyeği kemiğinden yaratılmıştır. Eyeği kemiğinin en eğri yeri yukarı kısmıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi haline bırakırsan eğri halde kalır. Öyleyse kadınlara hayırhah olun." (Buhari, Nikah 79, Enbiya 1, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Rada 65, (1468); Tirmizi, Talak 12, (1188)

ALLAH KADINI NASIL VE NEYDEN YARATMIŞTIR?

   Değerli kardeşlerim, Allah subhanehu ve teala yaratmak istediği varlıkları yaratırken sebepler çerçevesinde dilediği şekilde farklı unsurlar kullanmış ve bu unsurları yaratılışa vesile kılmıştır. İlk insan olan Adem aleyhisselamıda yaratırken toprağı vesile olarak kullandığı gibi, ilk kadın olan Havva’yıda Adem aleyhisselamın kaburga kemiğini vesile kılarak yaratmıştır. Daha sonraki insan nesillerini ise bir damla suyu vesile kılarak yaratmış ve yaratmaktadır. Veya İsa aleyhisselamda olduğu gibi sebeplere gerek görmeden yaratıcılık vasfını göstermiş ve bunların sadece bir vesile olduğu mesajını bize vermek istemiştir. O’na neyi neden yaptığı kesinlikle sorulmaz. O öyle dilemiştir ve öyle yapmıştır.

KADININ EĞE KEMİĞİNDEN YARATILIŞI NEDEN SORUN OLMUŞTUR?

  Değerli kardeşlerim, kendi aklı ve kalbi şüphe ve karanlıklar içinde kalmış bazı kimseler çok değer verdikleri akılları ile bazı meseleleri çözemeyince malesef hemen reddetme yoluna giderek kadının eğe kemiğinden yaratıldığı gerçeğini reddetmişlerdir. Bunu kadını aşağılayan birşey olarak algılamışlar ve Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellemin mucizevi beyanlarını reddetme yolunu tercih etmişlerdir. Halbuki insana değer katan şey yaratılışında kullanılan sebepler değildir. Nitekim daha sonra insanlığın devamı necis sayılan bir damla sudan olmuş ve halende bu şekilde devam etmektedir. Bize sahih olarak ulaşan bu naslara bu şekildeki bakış açısı bize birşey kazandırmayacağı gibi çok şey kaybettirir. Düşünce yapısı olarak müsteşriklerden (müslüman olmayan islam bilginlerinden) etkilenen bu kimseler, sanki kadını yaratıcısından ve rehberinden daha çok seviyor ve düşünüyormuş gibi kadını gereksiz bir savunma içine girerek güya kadını bu zelillikten kurtarmaya çalışmışlardır. Fakat bu gereksiz ve boş bir gayrettir. Çünkü kadının yaratılışı hakkında gelen naslarda bunu gerektirecek hiçbir durum yoktur.

ALLAH RASULU SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM BU HADİSLE NE DEMEK İSTEMİŞTİR?

   Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kadınlara hayırhah olun, zira kadın bir eyeği kemiğinden yaratılmıştır  Eyeği kemiğinin en eğri yeri yukarı kısmıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın, kendi haline bırakırsan eğri halde kalır. Öyleyse kadınlara hayarhah olun. " (Buhari, Nikah 79, Enbiya 1, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Rada 65, (1468); Tirmizi, Talak 12, (1188)

  Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem yukarıdaki hadislerinde 14 yüzyıl önce hiçbir psikoloji biliminden haberi olmadığı halde mucizevi bir şekilde kadının kimliği ve ruh yapısı ile ilgili şifreler vermiştir. Ben şahadet ediyorumki, O Allah’ın Resulüdür.

  Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem öncelikli olarak bu konu ile alakalı sözlerine kadınlar hakkında hayır tavsiye ederek başlamış ve yine hayır tavsiye ederek bitirmiştir. Aslında Allah Resulunun bu hadisi baştan sona bir tavsiye niteliği taşır. Yaratıldığı şey olan kaburga kemiğinden örnek vererek kadının duygusal, hassas ve kırılgan yapısına dikkat çekmiştir. Erkeklere kadınları kendileri gibi olmaya zorlamamalarını tavsiye ederek, kadınların yaratılışlarından gelen bu tabiatı değiştirmeye çalışmamalarını öğütlemişdir.

  Bugün psikoleji ilminin bize sunduğu verilere göre erkek daha çok akılcı ve düz mantık bir yapıya sahiptir. Kadın ise ayrıntı insanıdır adeta. Dünyada kendisi için belirlenen yeryüzünün imarı projesine uygun bir yaratılışda yaratıldığı için son derece merhametli, şefkatli, ince düşünceli ve hassastır. Aynı zamanda çokta kırılgandır. Bu özellikleri sebebi ile kadın çoğu zaman karşı cins tarafından eleştirilmekte, anlaşılamayan bir varlık olarak görülmektedir. “Siz kadınları anlayabilene aşkolsun” sözleri bunlardan sadece biridir. İşte tam bu noktada Allah Resulu erkekleri uyarmakta ve kadınları kendileri gibi olmaya zorlayarak doğrultma çabası içine girmemelerini, bu çabanın tamamen kadının tabiatına müdahale olacağını belirtmektedir. Kadınları kendi tabiatları ile kabullenmelerini ve kırmamak için özen göstermelerini tavsiye etmektedir.

  Değerli kardeşlerim sonuç olarak kadın erkeğin kalbine çok yakın olan ve tüm hayati organları koruyan konumda bulunan kaburga kemiğinden yaratılmış, insan denen bir bütünün diğer yarısı olarak vasıflandırılmışdır. Kadın ve erkek ruhları bakımından birbirlerine çok bağlı iki varlıktır. Adeta birbirleri olmadan bütün olamayacak iki varlık.

  Kadının kaburga kemiğinden yaratılmış olması asla aşağılık bir durum değil, Rabbimizin hikmetidir. Zaten öz itibari ile ikiside aynı kaynaktan hayat bulmuştur. “Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini var eden” cümleleri bunu açıkca ortaya koymaktadır.

Rabbim hepimize bu kompleksli  ruh hallerinden kurtulup kendi özümüzün farkına varabilmeyi nasip etsin. Amiiin.