13.5.13

LA İLAHE İLLALLAH’I SADECE DİLLE SÖYLEMEK YETERLİ MİDİR?




                                              Selamun aleykum ve rahmetullahi ve beraketuhu



Bugün size çok değerli bir cümleden bahsedeceğim kardeşlerim. Bu cümle altından, yakuttan, dünyadan ve içindekilerden de daha değerli...
Öyle ki, bu kelimeleri telaffuz eden sonsuz bir mutluluk kazanıyor. Bu kişi mizanda tartısı en ağır gelenlerden oluyor ve bu kelimeler sayesinde karanlıklardan nurun aydınlığına çıkıyor. Bu kelimeler adeta insan olmakla insan kalabilmenin arasındaki ince çizgiyi belirliyor.
İşte kardeşlerim, bu kelimeler yaratılış gayemiz olan ibadetin ve ibadetin özü tevhidin anlamını içeriyor. Bu da “La ilahe illAllah” cümlesidir.
İleriki yazılarımızda La ilahe illAllah’ın ne anlama geldiğini, bize ne gibi sorumluluklar yüklediğini, bu kelimeyi söyleyen kişinin hayatında nelere dikkat etmesi gerektiğini paylaşmaya çalışacağız. Bugün üzerinde duracağımız konu ise bu cümlenin toplumumuz tarafından nasıl anlaşılıp algılandığıdır.


TOMLUMUMUZDAKİ LA İLAHE İLLALLAH ANLAYIŞI

Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
“Kim, ‘Lâ ilâhe illAllah’ derse, Cennet’e girer!” (Buhari, Müslim)
Toplumumuzdaki La ilahe illAllah anlayışı Allah Resulunun bu hadisi üzerine bina edilmiş ve hadisde söylemden bahsedildiği için bu kelimeleri sadece dille telaffuz etmenin yeterli olacağı düşüncesi içimizde iyice yerleşmiştir. Şöyle bir düşünelim kardeşlerim!
Bir kimse size gelip çok değerli kelimelerden bahsetse... Bu kelimeleri sadece dilinizle telaffuz etmenizin hayatınızı değiştireceğini söylese... Bu kelimelerle büyük servetler elde edeceğinizi ve çok güzel fırsatlar yakalayacağınızı, hepsinden önemlisi ölümsüz kalabileceğinizi ve böylelikle gayet mutlu bir şekilde ebedi bir hayat yaşayacağınızı haber verse... Tüm bunlar size ne derece inandırıcı gelir ya da o kimseyi ne kadar ciddiye alırsınız?
Bir kelimeyi söylemekle herşeyin böylesine değişebilmesi ancak masallarda gerçekleşebilecek bir düşüncedir dediğinizi duyar gibiyim. Bu söylenenler kulağa hoş gelmekle birlikte ancak hayal dünyasında mümkündür. Bunu her akıl sahibi rahatlıkla anlayabilir.
La ilahe illAllah kelimesini sadece diliyle telaffuz ederek cennet hayali kuranların ve ebedilik rüyası görenlerin, masallardaki hayatların gerçekleşmesini bekleyenlerden bir farkı var mı sizce?




HER KELİMENİN İÇERDİĞİ BİR ANLAM VE BERABERİNDE GETİRDİĞİ SORUMLULUK VARDIR

Bildiğiniz gibideğerli kardeşlerim, kelimeler sadece harf karakterlerinden ibaret değildir. Kullanılan her kelimenin bir, hatta birkaç anlamı ve bu anlamların beraberinde bize yüklediği  sorumluluklar vardır.
Örneğin birisine “Seni seviyorum.” dediğimizde bunun ne anlama geldiğini, bize ne gibi sorumluluklar yüklediğini biliriz. Eğer söylediğimiz kelimelerin anlamlarına uygun bir tavır içerisinde olursak söylemimizi tavırlarımızla desteklemiş ve ispat etmiş oluruz. Yok bunun tersine hiçbir sorumluluğun altına girmez, gerekli fedakarlığı göstermez ve söylemimizi ispat edecek bir hareket içinde bulunmazsak, bizim sürekli tekrarladığımız “Seni seviyorum.” cümlesinin ne anlamı ve inandırıcılığı kalır?

İşte kardeşlerim La ilahe illAllah cümleside böyledir. La ilahe illAllah sadece dille söylenen harf yığınlarından ibaret değildir. Bu cümlenin içerdiği anlamlar ve söyleyene yüklediği bir takım sorumluluklar vardır. Aynı zamanda söyleyene fayda sağlaması için dikkat edilmesi gereken şartlar ve kurallar da vardır.

Sevgili kardeşlerim, Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem risaletle gönderildiğinde bu cümleyle muhatap olan ilk topluluk Mekkelilerdir. Allah Resulu 23 sene boyunca Mekkelileri La ilahe illAllah cümlesini söylemeye davet etmiş ama onların çoğu bundan imtina etmişlerdir. Mekkeliler Allah’a iman ettikleri halde, ibadeti birçok çeşitleriyle yerine getirdikleri halde neden La ilahe illAllah’ı teleffuz etmekten bu kadar kaçınmışlardır?
Bizim toplumumuzda anlaşıldığı gibi müslüman olmak sadece bu kelimeleri telaffuz etmekten ibaret olsaydı Mekkelilerin bunu kolaylıkla söylemeleri gerekmez miydi? Ama durum zennedildiği gibi değil kardeşlerim. Mekkelilerin en cahil olanları dahi La ilahe illAllah cümlesinin ne anlama geldiğini, bu kelimeleri söyledikleri takdirde hayatlarında ne gibi şeyleri değiştirmek zorunda kalacaklarını çok iyi kavramışlardır.

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile müşrikler arasında geçen şu vaka anlatmaya çalıştıklarımızı açıkça ortaya koymaktadır.
“ … Ebu Cafer İbn Cerir derki : Bize Ebu Kureyb ve İbn Veki’nin … ibn Abbas‘tan rivayetine göre o şöyle anlatıyor : Ebu Talip hastalandığı zaman kureyş’ten bir grup insan yanına girdiler. Ebu Cehil’de bu gurubun aralarında idi. Ebu Talibe şöyle dediler :
Şüphesiz senin kardeşinin oğlu bizim ilahlarımıza sövüyor şöyle şöyle söylüyor, ona birisini göndersende bundan menetsen.
Ebu Talip Allah Resulune haber gönderdi de Peygaber sallallahu aleyhi ve sellem geldi ve eve girdi. Onlar ile Ebu Talip arasında bir kişi oturacak kadar boşluk vardı. Ebu Cehil  Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellemin Ebu Talib’in yanına oturmasından ve Ebu Talib’in de ona karşı dikkatli ve yufka yürekli olmasından korkarak yerinden sıçradı ve o boş yere oturdu. Allah Resuulü sallallahu aleyhi ve sellem amcasının yanında oturacak bir yer bulamadı ve kapının yanına oturdu. Ebu Talip kendisine :        
Ey kardeşimin oğlu ! Senin kavmine ne oluyorda senden şikayet ediyorlar ? Senin onların ilahlarına sövdüğünü şöyle şöyle söylediğini sanıyorlar, dedi.
Onlar tekrar Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem hakkında sözlerini çoğalttılar. Allah Resulü konuşmaya başlayıp dedi ki :
Ey amca! Ben onların bir tek cümle söylemelerini istiyorum. O cümleyi söyledikleri taktirde Araplar onlara boyun eğer ve bu kelime ile Acemler kendilerine cizye verirler.
Onlar hemen Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellemin söylediği bu söze kulak kesilerek dediler ki:     
Bir tek cümlemi ?  Evet baban aşkına on kelime bile olsa söyleriz, nedir o kelime?
Ebu Talip dedi ki:
Ey kardeşimin oğlu nedir o kelime? Allah resulü sallallahu aleyhi ve sellem:
La ilahe illallah kelimesidir, buyurdu. Bağrışıp çağrışarak elbiselerini silkeleyip kalktılar ve :
İlahları tek bir ilah mı yapıyor ? Doğrusu bu acayip bir şey dediler. Tirmizi : 5.c 3447.n – İbn kesir : 12.c 6845
Görüldüğü gibi Mekkeliler on kelime dahi söylemeye hazırlanırken, La ilahe illAllah sözünü duyduklarında, onu söylemeye hiç yanaşmadılar. Bunun nedeni bu kelimeyle kendilerinden birşey istendiğini ve aynı zamanda birşeylerden vazgeçmeleri gerektiğini çok iyi anlamış olmalarıydı. Yani onlar bu kelimeyle bütün ilahlaştırdıkları şeyleri terk etmeleri gerektiğinin çok iyi bilincindeydiler.

Yine La ilahe illAllah cümlesinin sırf teleffuzunun bize bir fayda sağlamayacağını ifade eden başka bir haberde şöyle kardeşlerim:
Vehb bin Münebbih’e:
"La İlahe İllAllah cennetin anahtarı değil midir?" diye soran kimseye o şöyle cevap verir:
"Evet, fakat her anahtarın dişleri vardır. Eğer dişli anahtar getirirsen kapı sana açılır. Anahtar dişsiz ise açılmaz. (Buhari)
Evet kardeşlerim, Vehb bin Münebbih rahimehullahında dediği gibi dişsiz anahtarla hiçbir kapı açılmaz. Anahtarın dişleri la ilahe illAllah cümlesini doğrulayan salih amellerdir.  Karşılaşacağımız tüm kilitli kapıların açılması bu cümleyi söylemde bırakmayarak hareketlerimizle desteklememize bağlıdır. 

Rabbim hepimize amellerimizin söylemlerimizi doğruladığı bir hayat yaşamayı nasip etsin. Amiiin.

Hepiniz Allah’a emanet olun kardeşlerim.



Saliha Yıldız

Konu ile ilgili diğer yazılar:

http://yitirilmis-manalar.blogspot.de/2013/05/la-ilahe-illallah-hangi-sartlarda.html

http://yitirilmis-manalar.blogspot.de/2013/05/ilah-kavraminin-tarifi.html



16 yorum:

  1. La ilahe illallah'ın manası

    Allah celle celalehu şöyle buyuruyor:

    "Onların (ilah diye) taptıkları da Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar. O'nun rahmetini umar, azabından korkarlar ." İsra, 57

    "İbrahim, babasına ve kavmine demişti ki: "Beni yaratan hariç sizin taptığınız şeylerden uzağım." Zuhruf, 26-27

    "Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını, rahipleri ni ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler . Halbuki Allah'tan başka ibadete layık ilah yoktur. Allah, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir." Tevbe, 31

    "İnsanlardan bazısı Allah'tan başka varlıkları O'na eşler koşarlar. Onları Allah'ı sevdikler i gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgisi ise herşeyden fazladır." Bakara, 165

    Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

    "Kim 'La ilahe illallah' der ve Allah'tan başka tapılanları reddeders e, malı ve kanı haram olur. Onun hesabı Allah'a aittir." (Müslim)

    YanıtlaSil
  2. 1- Kelime-i Şehadet'in (tevhidin) yaşanması herşeyden önce gelir. İnsanın salih kimseleri Allah'la kendisi arasında vasıta tayin ederek bunların kendisini Allah'a yaklaştıracağına inanması veya zannetmes i büyük şirktir. İsra suresinin 57. ayetinde, Allah'a yakın olan salih kimselere, peygamber lere ve meleklere tapan müşriklere, bu yapmakta olduklarının büyük şirk olduğu bildirilm iştir.

    2- Tevbe suresinin 31. ayetinde, yalnız Allah'a ibadet etmekle emrolundu kları halde ehli kitabın, haham ve rahipleri ni Allah'tan başka rabler edindikle ri açıklanmıştır. Yahudi ve hristiyan ların (ehli kitap) haham ve rahipleri ni rab edinmeler i, bunlara dua ve ibadet etmeleri şeklinde değil; Allah'a isyan olan hususlard a onlara itaat etmeleri suretinde dir.

    Bu ayetin tefsiri ile ilgili olarak İmam Ahmed, Tirmizi ve İbn Cerir şu hadiseyi naklederl er:

    Cömertliği ile meşhur olan Hatem et-Tai'nin oğlu Adiyy, İslamın ortaya çıkışında Şam'a kaçmış ve hristiyan lığı kabul etmişti. Kız kardeşi ve kabilesi müslümanların eline esir düşmüşlerdi. Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem, her zaman yaptığı gibi onlara da iyi muamelede bulunup serbest bıraktı. Adiyy'in kız kardeşi Şam'a giderek ağabeyinin affedildiğini bildirdi. Beraber Medine'ye döndüler.

    Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem'ın huzuruna girdiği zaman, Adiyy'in boynunda gümüşten bir haç vardı. O esnada Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem:

    "Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını, rahipleri ni ve Meryem oğlu Mesih'i rabler edindiler" ayetini okuyordu. Bunları işiten ve o sırada hristiyan lığa mensup bulunan Adiyy itiraz etti. Hadiseyi bizzat kendisi şöyle anlatıyor:

    "Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem'e: "Onlar rahipleri ne tapmıyorlar ki!" dedim. Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem:

    "Evet tapıyorlar! Rahipler helal olanı haram, haram olanı helal kıldıklarında, onlar buna itaat ediyorlar . İşte bu onlara ibadet etmektir." buyurdu. Adiyy radıyallahu anh bundan sonra müslüman olup İslama hizmet etmiştir.

    Allah celle celalehu şöyle buyuruyor:

    "Ey ademoğlu! Ben size; 'apaçık düşmanınız olan şeytana değil yalnız bana ibadet edin, dosdoğru yol budur.' diye bildirmed im mi?" Yasin, 60-61

    "Allah'a hiçbir şeyi eş koşmayalım, Allah'ı bırakıp birbirimi zi rabler edinmeyel im..." Ali imran, 64

    "Nefsini ilah edineni gördün mü? Furkan, 43

    Ve benzeri pek çok ayette geçen şeytana ibadet etmenin, insanların birbirler ini rab tanımasının, kendi nefsini ilah edinmenin, alim ve rahiplere tapmanın manası, onların karşısında diz çöküp yere kapanmak değildir. Bu şekildeki bir tapınma ne şeytana ne de insana yapılmış değildir ki, Kur'an bunu ifade etmiş olsun. Buradaki nefsini ilah edinmekte n maksat; insanın bizzat kendisine ibadet etmesi olmayıp, heva ve hevesine uyarak, nefsi istekleri nin kölesi durumuna gelmesidi r.

    Kur'an'daki "ibadet" ile "ilah ve rab edinmek" kelimeler inden maksat; Allah'ın emirlerin e zıt olduğu halde din adamlarının emirlerin i kabulleni p bunlara uymaktır.

    YanıtlaSil
  3. 3- Zuhruf suresinin 26. ve 27. ayetlerin de, İbrahim aleyhisse lam: "Beni yaratan hariç, sizin taptıklarınızdan uzağım." sözüyle, Allah'ın dışında ibadet edilen bütün şeylerden uzak olduğunu belirtiyo r.

    İbrahim aleyhisse lam'in, yalnız Allah'a bağlanacağını ifade etmesi, "La ilahe illallah" kelime-i şehadetinin tefsiridi r. Allah-u Teala bu gerçeği aynı surenin bir sonraki ayetinde şöyle bildirmiştir:

    "İbrahim, ardından gelecekle re bu sözü devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler." Zuhruf, 28

    4- Bakara suresinin 165. ayetinde yer alan "Onları Allah'ı sevdikler i gibi severler." sözü, müşriklerin Allah'a karşı büyük bir sevgi besledikl erini gösterir. Fakat bu onların müslüman olmaları için yeterli değildir. Allah celle celalehu hakkında şöyle buyuruyor:

    "Onlar Cehennemd en çıkacak değillerdir." Bakara, 167

    Allah'tan başka varlıkları Allah kadar sevenler Cehennemi n ebedi azabını hakettikl erine göre, Allah'tan başkasını Allah'tan daha fazla seven, yahut Allah'ı hiç sevmeyip yalnız başkasını sevenin hali acaba nasıl olur!

    5- "Kim 'La ilahe illallah' der ve Allah'tan başka tapılanları reddeders e, malı ve kanı haram olur. Onun hesabı Allah'a aittir" hadisi "La ilahe illallah"ın manasını en güzel şekilde açıklamaktadır. "La ilahe illallah"ı sırf dil ile söylemek kişinin malını ve kanını haram kılmaz. Hatta manasını bilerek yahut tasdik ederek söylese bile kabul edilmez. Ancak ve ancak manasını bilip kalbiyle ve diliyle tasdik ederek Allah'tan başka tapılanları reddeden kimsenin malı ve kanı haram olur. Bu konuda en ufacık bir tereddüt veya şüphe dahi onu bu haktan mahrum eder. Görüldüğü gibi Allah'tan başka tapılanları reddetmen in önemi açıkça ortadadır ve şüphe götüren hiçbir tarafı yoktur.

    YanıtlaSil
  4. selamun aleykum. Bloğunuz hayırlı olsun yalnız ilk girdiğim zaman ilk yayınladığınız yazıları değil eski yayınlananları görüyoruz.Ancak sonraki kayıtlara bakılınca yeni yazılar görünüyor. Düzeltilirse daha güzel olacağını düşünüyorum amacım eleştiri değil hakkınızı helal edin selam ve dua ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aleykum selam ve rahmetullah kardeşim, siz bu şikayeti dile getirdikten sonra başka kardeşlerimizdede bu sorun varmı dıye araştırdım. Ama bizde ve sormuş olduğum diğer kardeşlerimizde böyle bir sorun yok. Sanırım sorun sizden kaynaklanıyor. Ben memnun oldum sorunu bana ilettiğinizden dolayı ve hiç eleştiri olarak algılamadım siz rahat olun. Sorunun devam edip etmediğinden beni haberdar ederseniz sevinirim. Allah'a emanet olun.

      Sil
  5. ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhu
    allah razı olsun abla
    çok üzücü bir durum malesef insanlar la ilahe illallahın ne anlama geldigini bile bilmiyorlar la ilahe illallah sözünü söylediginde getirileri şartları nelerdir hiçbirşey bilmiyorlar sadece sözde söyleyip bunun yeterli oldugunu biliyorlar ama öyle degil allahtan başka ilah yoktur bunu herkes kabul ediyor ama insanlar ilah kelimesini ilk etapta bilmeleri lazım allah tan başka ibadet edilecek yoktur işte sıkıntı bence burda gündeme geliyor kimse la ilahe illallah derse bütün ibadetleri allaha yönlendirmesi lazım aksi taktirde söyledigi söz kişiye fayda saglamaz.
    umarım yanılmıyorumdur bildiklerimde






    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Ummumeryem kardeşim, bir kişinin ekmekten bahsetmesi nasıl karnını doyurmaz. Buda aynen öyle. İçeriği bilinmeyen ve şartları yerine getirilmeyen bir cümle insana nasıl fayda sağlasın?
      Rabbim hepimize bu cümleyi hakkı ile anlayabilmeyi ve yaşayabilmeyi nasip etsin.

      Sil
  6. Aleykumselam ablacığım... hep dediğimiz gibi ezbere toplum ettiler bizi.. toplumunda işine geldiği için bu devran böyle sürüp gidiyor.. madalyonun öteki yüzü çok farklı oysaki. ben kelime-i tevhidi söyledim benden bu kadar diyip geri kalanını yapmamak tembellikten başka bişi değil.. bu olayda birazda şöyle açayım.. diyelimki sabah akşam 100 kere tevhid getir. işte 90 şunu yap 1500 bunu yap.. iyi güzelde çekelim bu zikirler elde şıkşık tesbihlerle.. ama ne dediğini bilmeden içini özümsemeden kalbine nakşetmeden nereye kadar.. belki dil alışınca dilden güzel sözler çıktıkca diğer boş kelimelerden daha iyidir ama özümsemek anlamak daha iyidir muhakkak.. aslında toplumuda çok yadırgamamak lazım.. o kadar cahilleştirilmişiz ki.. din birilerinin tekeline girmiş. sorun belkide burda başlıyor.. Allah La İlahe İllAllah kelimesinin hakkıyla çekenlerden eylesin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ummu Ali kardeşim çünkü toplumumuza La ilah illAllah'ı sadece dille söylemenin yeterli olacağı fikri aşılanmakta dini anlatan kesim tarafından. dediğin gibi buda zaten insanımızın arayıpda bulamadığı bir şey. Ama bu kelimenin sadece söylemekle yeterli olmayacağı ve bunun bir anlamı ve gerekleri olduğu, bunları yerine getirmeden bu kelimeleri dille söylemenin bir faydasının olmayacağı insanımıza anlatılsa durumun daha farklı olacağını düşünüyorum. En azından söyleyen bilinçli söyler, söylemeyende bilinçli olarak söylemez.

      Sil
  7. selamün aleyküm , ALLAH razı olsun saliha kardeşim bizim en baştan başlamamız gerek namazdan oruçtan önce kelimeyi tevhidi bilmemiz ve amel etmemeiz gerekiyor ama çogu namaz kılan oruç tutan insanlar maalesef kelimeyitevhidin anlamını bilmiyorlar 1 sene öncesine kadar bende bilmiyordum. ögrendikten sonra hayatımı bu yönde degiştirdim bir çok insan karşımda oldu yanlış düşündügümü söyledi halbuki bu insanlar hergüm agızlarında kelimeyi tehvid vardı .ozaman anladım ki dogru yoldayım . ne zor bir görev teblig anlatmak davet etmek ilim ögrenmek ALLAH ı bilmek gerek inşaAllah ben bu yola girdim rabbim ögrendiklerimle amel etmeyi nasip etsin RABBİM sizedende razı olsun sevgilerimle sesasi selvi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aleykum selam ve rahmetullah Selvi kardeşim, Rabbim hepimiden razı olsun. Sizinde dediğiniz gibi akide herşeyden önce gelmesi lazım fakat malesef toplumumuzda halledilmiş mesele olarak görülüp rafa kaldrılmış. Bu sebeplede insanlar yaptıkları ibadetlerin temelini bilmediklerinden dolayı, yapılan ameller uzun vadeli olmuyor. Sahibine bir bilinç kazandırmıyor.
      Rabbim yolunuzu mubarek kılsın. Tevhidi anlama, yaşama ve anlatabilme kolaylığı versin. Bizimde gayemiz bu ilmi kardeşlerimizle paylaşmak. Bilmediklerimizi öğrenip, bildiklerimizi pekiştirmek. İnşaAllah hep beraber bunda başarılı oluruz. Bende size sevgilerimi sunuyorum Allah'a emanet olun.

      Sil
  8. Aleykümselam ve Rahmetullahi ve Berekatuhu abla

    Ablacım maalesef toplum olarak beynimize yerleşmiş La İlahe İllAllah dersek cennet gireriz. İyi güzel ama nasıl? Kelime-i Tevhid'i getirdin ama üzerine aldığın sorumluluğun farkında mısın? Anlamını biliyor musun? Tamam Rabb'ini birledin peki ya devamı? Bundan sonra ne yapacaksın ibadetlerinde olsun davranışlarında olsun ne yapman gerekiyor? Gerçek bir Müslüman olabilmek için nelerden kaçınmak gerek, şirke küfre düşmemek için ne yapmak gerek nelerden sakınmak gerek bunları düşünüyor muyuz?

    Maalesef bizim bildiğimiz İslam La İlahe İllAllah de arada bir cuma namazına git, ramazanda oruç tut, bir iki sohbete git ama dedikodu etmekten de mahrum olma, onun bunun canını acıt kalbini kır sonra bişey olmamış gibi hayata devam et, Müslümanların haline bir iki üzül gözyaşı dök sonra yine bişey olmamış gibi gülüp eğlen. İslam bu mu asla! Ama maalesef biz insanlar İslamın böyleymiş gibi algılanmasına sebep olduk. İşte burada da asıl sorun Tevhidi anlamamaktan geçiyor. Samimiyetsizlikten geçiyor. Çünkü samimi olan araştırır öğrenir. Abla Tevhidin ne olduğunu bilmeyen de işte böyle bocalıyor acayip bir hale getirdiği İslamı yaşıyor.

    Ben inanıyorum ki bir insan Tevhidin ne olduğunu öğrendikten sonra yani kuru kuruya bir öğrenme de değil bu gerçekten sindirdikten sonra sanmıyorum ki bu insan Allah'ın gönderdiği o tertemiz dini yaşamak istemesin. Bizim en büyük eksiğimiz budur. Allah biliyor ya ben önceden bunun öneminin farkında olmayı bırak aklıma bile gelmemişti çünkü kimse bahsetmedi. İnsan iki tarafı da yaşayınca bişeylerin daha çok farkına varıyor. O zaman doğru mu yanlış mı yaptığını hemen anlıyor. Ama elbette ben de isterdim bu bilinçle büyütülmeyi. Şimdi bazen aklıma geliyor nasıl yetişeceğim onca kitap bilgi..Rabbim güç versin bizlere.

    Mekke müşrikleri tevhidin ne anlama geldiğini biz cahillerden daha iyi biliyormuş. Buna rağmen karşı çıktılarsa bu onların inadını, gururunu, sevdiklerine haddinden fazla değer verdiklerini gösteriyor. Halbuki onlar da neticede birer insandı ve Rabbimiz yarattı o insanları. Allah her şekilde o insanlarda daha üstündür. Bunu göremeyecek kadar büyütmüşler o kişileri gözlerinde. Dünyaya bir kere geliyorsak ebedi olan cenneti elimizin tersiyle itip içi boşaltılmış İslamı yaşamak ya da tamamen uzak olmak yerine zorlansak da bize karşı çıksalar da Allah'ın gönderdiği haliyle yaşamak en doğru olanı. Madem bir kere geliyoruz en doğru şekilde yaşayalım ne kendimizi ne de başkasını yakmayalım. Rabbim bizlere İslamı gönderdiği haliyle yaşamayı, insanlara anlatmayı-anlatabilmeyi, sevdirmeyi nasip etsin. İşimiz zor görünüyor ben daha yolun başındayım ama Rabbim bana da güç versin çabuk anlayayım bütün bilgileri en doğru şekilde ve çabucak öğrenip anlatayım. Allah dilimize kuvvet versin bizlerden razı olsun. Amin amin amiin. Allah senden de razı olsun abla.

    Yazıyı paragraflara bölerken karıştırmış olabilirim. Sonradan bir baktım epey olmuş böleyim dedim de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım kardeşim ne güzel dile getirmişsin düşüncelerini, söyleyecek pek söz kalmamış açıkcası. Hiç üzülme Büşram, Allah'ın gönderdiği dinle insanın tabiatı o kadar uyumluki çabucak öğrenip anlayacaksın inşaAllah. Rabbim sana bunu kolaylaştırsın. Amiiin.

      Sil
    2. İnşaAllah abla inşaAllah. Bu sözlerin beni rahatlatıyor. Allah bizlerin yardımcısı olsun. Allah senden razı olsun

      Sil
  9. Selamun aleykum ablacim ben Bir sey anlamadim, La ilahe illaAllah "Allah'tan baska ilah yok" anlamini dusunerek inanarak dersek yinede eksiklermiz mi oluyor hayatimiz hangi yonden degisebilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aleykum selam ve rahmetullah Hakime kardeşim, La ilahe illAllah kelimesini anlamını bilerek, hissederek inanarak söylemek İslama giriş için şarttır ama yeterli değildir. Bu şahadetin tam manası ile gerçekleşmesi için anlamının içerdiği hal ve hareketleride yerine getirmemiz gerekir. Mesela: Allah'dan başka ibadetlerimi hak eden bir ilah olduğunu kabul etmiyorum, ben ibadetimi hakeden ilahın sadece Allah olduğunu kabul ediyorum deyince kişi artık hayatında bu söylemlerin gereğini yapması gerekir. Bunu sadece söylemek insana bir fayda sağlamaz, ancak bu söylemini ne zaman hayata geçirir, hareketleri ilede bunu ispatlar o zaman söylemi bir değer kazanır. Önümüzdeki hafta bu cümlenin geçerli olması için gerekli şartları anlatacağız inşaAllah kardeşim. Allah'a emanet olun..

      Sil